Üzüm Gebelik (Molar Gebelik) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
Yazan Momy App | Yayın tarihi 17 Ağustos 2025

Sevgili anneler ve anne adayları,
Hamilelik, her kadının hayatındaki en heyecan verici ve umut dolu yolculuklardan biridir. Ancak bu yolculukta bazen beklenmedik durumlarla karşılaşabiliriz. Adı kulağa garip gelse de "Üzüm Gebelik" veya tıptaki adıyla "Molar Gebelik," bu beklenmedik durumlardan biridir. Bu yazımızda, bu durumu tüm yönleriyle anlamanıza yardımcı olmak, endişelerinizi gidermek ve bu süreçte size rehberlik etmek için buradayız. Unutmayın, doğru bilgi ve tıbbi destekle bu sürecin üstesinden gelebilirsiniz.
Üzüm Gebelik (Molar Gebelik) Nedir?
Üzüm gebelik, döllenme sırasında meydana gelen genetik bir hata sonucu oluşan, rahim içinde normal bir embriyo yerine anormal bir dokunun geliştiği, sağlıklı olmayan bir gebelik türüdür. Bu durumda plasentayı oluşturması gereken trofoblast hücreleri, kontrolsüz bir şekilde çoğalarak rahim içinde üzüm salkımına benzer, içi sıvı dolu kesecikler (kistler) oluşturur. Bu nedenle halk arasında "üzüm gebelik" olarak adlandırılır.
Bu durumun sizin yaptığınız veya yapmadığınız hiçbir şeyle ilgisi yoktur. Tamamen döllenme anındaki bir kromozom anomalisinden kaynaklanır. İki ana türü vardır:
- Tam (Komplet) Molar Gebelik: Bu durumda, babadan gelen sperm, çekirdeği olmayan veya genetik materyali bulunmayan "boş" bir yumurtayı döller. Sonuç olarak, fetüs, amniyon kesesi veya normal plasenta dokusu gelişmez. Rahim tamamen anormal, üzüm salkımı benzeri bir doku ile dolar.
- Kısmi (Parsiyel) Molar Gebelik: Bu durumda ise normal bir yumurta, iki ayrı sperm tarafından döllenir. Bu da çok fazla kromozom oluşmasına neden olur. Genellikle anormal bir fetüs ve anormal bir plasenta dokusu bir arada bulunur. Ancak bu fetüsün yaşama şansı yoktur ve gebeliğin erken dönemlerinde gelişimi durur.
Her iki durumda da gebelik sağlıklı bir şekilde devam edemez ve sonlandırılması gerekir.
Üzüm Gebeliğin Belirtileri Nelerdir?
Üzüm gebeliğin belirtileri, başlangıçta normal bir hamilelik belirtileriyle karışabilir. Ancak bazı işaretler daha belirgindir ve doktorunuza başvurmanızı gerektirir.
- Vajinal Kanama: En sık görülen belirtidir. Genellikle gebeliğin ilk üç ayında (6. ve 12. haftalar arası) ortaya çıkar. Kanama parlak kırmızı veya kahverengi akıntı şeklinde olabilir ve bazen içinde üzüm tanesine benzer küçük doku parçaları (kistler) görülebilir.
- Şiddetli Mide Bulantısı ve Kusma (Hiperemezis Gravidarum): Molar gebelikte salgılanan hCG (hamilelik hormonu) seviyesi normal bir gebeliğe göre çok daha yüksektir. Bu durum, sabah bulantılarının çok daha şiddetli yaşanmasına neden olabilir.
- Rahmin Beklenenden Hızlı Büyümesi: Doktorunuz muayene sırasında, rahminizin hamilelik haftanıza göre normalden daha büyük olduğunu fark edebilir.
- Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) Belirtileri: Normalde gebeliğin 20. haftasından sonra görülen yüksek tansiyon, idrarda protein gibi preeklampsi belirtileri, molar gebelikte çok daha erken ortaya çıkabilir.
- Pelvik Bölgede Baskı veya Ağrı Hissi: Büyüyen anormal doku, leğen kemiği bölgesinde bir baskı hissine yol açabilir.
Doktora Giderken Hangi Detayları Paylaşmalısınız?
Eğer bu belirtilerden şüpheleniyorsanız, durumu takip etmeniz ve doktorunuza en doğru bilgiyi vermeniz çok önemlidir. Randevunuza gitmeden önce şu detayları not alın:
- Kanamanın Detayları: Ne zaman başladı? Rengi neydi (parlak kırmızı, kahverengi)? Miktarı ne kadardı (lekelenme mi, ped dolduracak kadar mı)? İçinde pıhtı veya doku parçası var mıydı?
- Bulantı ve Kusma Sıklığı: Günde kaç kez kustuğunuzu ve bulantının şiddetini not edin.
- Diğer Belirtiler: Baş dönmesi, karın ağrısı, nefes darlığı gibi yaşadığınız tüm diğer belirtileri doktorunuzla paylaşın.
- Son Adet Tarihiniz: Bu bilgi, doktorunuzun rahminizin boyutunu değerlendirmesi için kritiktir.
Üzüm Gebelik Tanısı Nasıl Konulur?
Doktorunuz şüpheleriniz üzerine tanı koymak için birkaç adımı takip edecektir:
- Kan Testi (Beta-hCG Ölçümü): Hamilelik hormonu olan Beta-hCG seviyeleri, molar gebelikte normal bir gebeliğe göre anormal derecede yüksek çıkar. Bu, ilk önemli ipucudur.
- Pelvik Muayene: Doktorunuz rahminizin boyutunu ve genel durumunu kontrol eder.
- Ultrason: Tanıdaki en kesin yöntemdir.
- Tam Molar Gebelikte: Ultrason görüntüsünde fetüs veya kalp atışı görülmez. Bunun yerine rahim içinde "kar fırtınası" olarak adlandırılan, üzüm salkımı benzeri kistik bir yapı izlenir.
- Kısmi Molar Gebelikte: Gelişimi durmuş, normalden küçük bir fetüs ve kistik yapılar içeren anormal bir plasenta görülebilir.
Bu testlerin sonuçları birleştirilerek kesin tanı konulur.
Üzüm Gebelik Tedavi Süreci
Üzüm gebelik tanısı konulduğunda, rahim içindeki anormal dokunun tamamen temizlenmesi gerekir. Çünkü bu doku içeride kaldığı sürece kanamaya neden olabilir ve nadiren de olsa kanserleşme riski taşıyabilir.
En yaygın tedavi yöntemi Dilatasyon ve Küretaj (D&C) işlemidir. Bu işlem genellikle vakumlu aspirasyon yöntemiyle yapılır. Genel anestezi veya bölgesel anestezi altında rahim ağzı (serviks) nazikçe genişletilir ve rahim içindeki molar doku bir vakum cihazı yardımıyla dikkatlice boşaltılır. İşlemin amacı, geride hiç anormal doku bırakmamaktır.
Tedavi Sonrası Takip Neden Önemlidir?
Üzüm gebelik tedavisinin en kritik kısmı, işlem sonrası takip sürecidir. Bu takip, geride hiç anormal hücre kalmadığından emin olmak için hayati önem taşır. Çünkü bazen molar doku rahim duvarının derinliklerine yerleşebilir ve küretajla tamamen temizlenemeyebilir. Bu duruma Kalıcı Gestasyonel Trofoblastik Hastalık (GTD) denir.
Bu riski kontrol altında tutmak için:
- Haftalık Beta-hCG Takibi: Küretaj işleminden sonra doktorunuz sizden her hafta kan vererek Beta-hCG seviyenizi ölçtürmenizi isteyecektir. Amaç, bu değerin düzenli olarak düştüğünü ve sonunda sıfırlandığını görmektir.
- Sıfırlanma Sonrası Aylık Takip: Değer sıfıra ulaştıktan sonra, doktorunuzun önerisine göre genellikle 6 ay ila 1 yıl boyunca ayda bir kez daha kan testi yapılır. Bu süreçte değerin sıfırda kaldığından emin olunur.
- Hamilelikten Korunma: Takip süreci boyunca kesinlikle hamile kalmamanız gerekir. Çünkü yeni bir hamilelik de Beta-hCG seviyesini yükseltecektir. Bu durumda, hormonun yükselme nedeninin yeni bir gebelik mi yoksa kalan molar doku mu olduğunu ayırt etmek imkansız hale gelir. Doktorunuz bu dönem için size en uygun doğum kontrol yöntemini önerecektir.
Eğer takip sırasında Beta-hCG seviyeleri düşmez veya tekrar yükselmeye başlarsa, bu kalıcı bir hastalığın işareti olabilir ve ek tedavi (genellikle kemoterapi) gerektirebilir. Ancak endişelenmeyin, bu durum erken teşhis edildiğinde tedaviye yanıt oranı çok yüksektir.
Üzüm Gebelik Sonrası Tekrar Hamile Kalınabilir mi?
Bu zorlu süreci yaşayan her kadının aklındaki en önemli soru budur. Cevabı ise sizi rahatlatacak: Evet!
Üzüm gebelik yaşayan kadınların çok büyük bir çoğunluğu, takip süreçleri tamamlandıktan ve doktorları onay verdikten sonra tekrar hamile kalabilir ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilir.
- Bekleme Süresi: Doktorunuz, Beta-hCG takibiniz bittikten sonra hamile kalmanıza izin verecektir. Bu süre genellikle 6 ay ile 1 yıl arasında değişir.
- Tekrarlama Riski: Üzüm gebeliğin tekrarlama riski oldukça düşüktür, yaklaşık %1-2 civarındadır. Ancak bu risk nedeniyle, bir sonraki hamileliğinizde doktorunuz sizi daha yakından takip etmek isteyecek ve gebeliğin en başında her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak için erken bir ultrason yapacaktır.
Sevgili anneler, üzüm gebelik hem fiziksel hem de duygusal olarak sarsıcı bir deneyim olabilir. Bir yanda bir gebelik kaybının üzüntüsü, diğer yanda ise karmaşık bir tıbbi durumun endişesi vardır. Bu süreçte kendinize karşı nazik olun. Duygularınızı eşinizle, ailenizle veya güvendiğiniz bir arkadaşınızla paylaşmaktan çekinmeyin. Gerekirse profesyonel bir destek almaktan kaçınmayın. Unutmayın, bu sizin hatanız değil ve bu yolculukta yalnız değilsiniz. Doğru tıbbi takip ve sabırla, gelecekte sağlıklı bir gebelik yaşama şansınız çok yüksek.
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.
Güncel Kalın
Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.