Lökosit (Akyuvar) Nedir? Vücudumuzun Savunma Savaşçıları
Yazan Momy App | Yayın tarihi 15 Ağustos 2025

Harika bir başlangıç! Çocuğunuzun kan tahlili sonuçlarında gördüğünüz o "Lökosit" ya da "WBC" değeri kafanızı mı karıştırdı? Yalnız değilsiniz. Birçok anne için bu terimler endişe verici olabilir. Ama korkmayın, aslında bu değerler vücudun ne kadar muhteşem bir savunma sistemine sahip olduğunun bir kanıtı. Gelin, vücudumuzun bu süper kahramanlarını, yani lökositleri daha yakından tanıyalım. Onların ne işe yaradığını, sayılarının neden artıp azaldığını ve bu durumların ne anlama geldiğini birlikte, anlaşılır bir dille keşfedelim.
Lökosit (Akyuvar) Nedir?
Lökositler, halk arasında daha çok bilinen ismiyle akyuvarlar, kanımızda dolaşan beyaz kan hücreleridir. Onları vücudumuzun sadık ve cesur ordusu olarak düşünebilirsiniz. Bu ordu, kemik iliğimizde üretilir ve kan dolaşımına katılarak vücudun her köşesinde devriye gezer. Görevleri basittir ama hayati önem taşır: Vücudu yabancı ve zararlı istilacılara karşı korumak.
Kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) oksijen taşırken, lökositlerin tek bir odak noktası vardır: savunma. Bakteriler, virüsler, mantarlar veya parazitler gibi hastalık yapıcı mikroplar vücuda girdiğinde, lökositler hemen alarm durumuna geçer ve savaş alanına doğru hızla ilerler.
Lökositlerin Vücuttaki Görevi Nedir?
Vücudumuzun savunma ordusu olan lökositlerin görevlerini birkaç başlıkta toplayabiliriz:
- İstilacıları Yok Etmek: Vücuda giren bir bakteri veya virüsü ilk fark edenler onlardır. Bu "düşmanları" çevreleyerek yutarlar (fagositoz) veya onlara karşı özel antikorlar üreterek etkisiz hale getirirler. Çocuğunuzun geçirdiği ateşli bir enfeksiyon sırasında, lökositleri cephede canla başla savaşan askerler gibi düşünebilirsiniz.
- Temizlik yapmak: Savaş sonrası oluşan enkazı ve hasar görmüş vücut hücrelerini temizlerler. Bu sayede dokuların iyileşme süreci hızlanır.
- Hafıza Oluşturmak: Bazı lökosit türleri (lenfositler), karşılaştıkları mikropları hafızalarına kaydeder. Vücut aynı mikropla tekrar karşılaştığında, bu hafıza sayesinde çok daha hızlı ve etkili bir savunma yanıtı oluşturulur. Aşıların çalışma prensibi de tam olarak budur.
- Alarm Vermek: Alerjik reaksiyonlar veya iltihaplanma (enflamasyon) gibi durumlarda kimyasal sinyaller salarak diğer savunma hücrelerini bölgeye çağırırlar.
Kısacası, lökositler olmadan vücudumuz en basit enfeksiyonlara bile karşı savunmasız kalırdı.
Kanda Normal Lökosit Değeri Kaç Olmalıdır?
Bu, annelerin en çok merak ettiği sorulardan biridir. Ancak bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Normal lökosit değeri; yaşa, cinsiyete ve hatta tahlilin yapıldığı laboratuvarın referans aralıklarına göre değişiklik gösterebilir.
- Bebekler ve Çocuklar: Özellikle yeni doğan bebeklerde ve küçük çocuklarda lökosit sayısı yetişkinlere göre doğal olarak daha yüksektir. Bu, onların bağışıklık sistemlerinin yeni yeni gelişiyor ve dış dünyadaki mikroplarla tanışıyor olmasından kaynaklanır. Bu yüzden çocuğunuzun tahlil sonucundaki değeri bir yetişkinin değeriyle asla kıyaslamayın.
- Yetişkinler: Genel olarak, yetişkin bir insanda mikrolitre (mm³) kanda 4.000 ile 11.000 arasında lökosit bulunması normal kabul edilir.
En Önemli Kural: Tahlil sonuçlarını tek başına yorumlamaktan kaçının. Çocuğunuzun doktoru, sonucu onun yaşına, genel sağlık durumuna ve mevcut şikayetlerine göre değerlendirecektir. Referans aralığının biraz altı veya üstü her zaman bir sorun olduğu anlamına gelmez.
Lökosit Yüksekliği (Lökositoz) Nedir ve Nedenleri Nelerdir?
Kandaki lökosit sayısının normalin üzerine çıkmasına lökositoz denir. Bu durum, genellikle vücudun bir şeylerle savaştığının bir işaretidir. Yani ordunun asker sayısını artırdığını gösterir. Annelerin en sık karşılaştığı nedenler şunlardır:
- Enfeksiyonlar: Lökosit yüksekliğinin en yaygın nedenidir. Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar (soğuk algınlığı, grip, kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonu vb.) vücudu savunma hücrelerini üretmeye teşvik eder.
- İltihaplanma (Enflamasyon): Romatizmal hastalıklar veya doku hasarı gibi durumlarda vücutta oluşan iltihabi süreçler lökosit sayısını artırabilir.
- Stres: Yoğun fiziksel (ağır egzersiz) veya duygusal stres de geçici olarak lökosit seviyelerini yükseltebilir.
- Alerjik Reaksiyonlar: Vücudun bir alerjene karşı verdiği tepki sırasında da lökosit sayısı artabilir.
- İlaçlar: Kortizon gibi bazı ilaçlar lökosit sayısında artışa neden olabilir.
Doktorunuza Hangi Bilgileri Vermelisiniz? Eğer çocuğunuzun lökosit değeri yüksek çıktıysa, doktorunuza şu konularda bilgi vermeniz teşhise yardımcı olacaktır:
- Çocuğunuzun ateşi var mı? Varsa ne kadar süredir devam ediyor ve en yüksek kaç dereceyi gördü?
- Boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısı, kulak ağrısı gibi belirtiler var mı?
- İshal, kusma veya karın ağrısı şikayeti var mı?
- Son zamanlarda herhangi bir hastalık geçirdi mi veya aşı oldu mu?
- Kullandığı herhangi bir ilaç var mı?
Lökosit Düşüklüğü (Lökopeni) Nedir ve Nedenleri Nelerdir?
Kandaki lökosit sayısının normalin altına düşmesine ise lökopeni denir. Bu durum, vücudun savunma gücünün azaldığı anlamına gelebilir ve enfeksiyonlara karşı daha savunmasız bir hale gelindiğini gösterebilir. Nedenleri şunlar olabilir:
- Viral Enfeksiyonlar: Grip, kızamık gibi bazı virüsler kemik iliğini geçici olarak baskılayarak lökosit üretimini yavaşlatabilir. Genellikle enfeksiyon geçtikten sonra değerler normale döner.
- Vitamin Eksiklikleri: B12 vitamini, folik asit gibi kan hücrelerinin üretimi için gerekli olan vitaminlerin eksikliği lökopeniye yol açabilir.
- Otoimmün Hastalıklar: Vücudun kendi hücrelerine saldırdığı lupus gibi hastalıklarda lökositler yok edilebilir.
- İlaçlar: Bazı antibiyotikler, kemoterapi ilaçları veya tiroit ilaçları lökosit sayısını düşürebilir.
- Kemik İliği Sorunları: Daha nadir olarak, kemik iliğinin yeterli hücre üretemediği ciddi durumlar da lökopeniye neden olabilir.
Nasıl Takip Edilir ve Ne Yapılabilir? Lökopeni durumunda doktorunuzun önerileri esastır. Genellikle altta yatan nedeni bulmaya yönelik ek testler isteyebilir. Bir anne olarak sizin yapabilecekleriniz ise şunlardır:
- Enfeksiyonlardan Korumak: Çocuğunuzun lökosit sayısı düşükse, onu enfeksiyonlardan korumak en önemli önceliktir. Sık sık el yıkama alışkanlığı kazandırmak, kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak tutmak, hasta kişilerle temasını engellemek çok önemlidir.
- Beslenmeyi Güçlendirmek: Doktorunuzun da onayıyla, bağışıklık sistemini destekleyici, vitamin ve mineral açısından zengin bir beslenme düzeni oluşturmak faydalı olabilir.
- Belirtileri Gözlemlemek: Sık tekrarlayan ateş, ağız içinde yaralar, iyileşmeyen enfeksiyonlar gibi belirtileri dikkatle takip edin ve hemen doktorunuza bildirin.
Lökosit Türleri Nelerdir?
Lökosit ordusu tek tip askerlerden oluşmaz. Her birinin farklı bir uzmanlık alanı olan 5 ana birliği vardır. Kan tahlillerinde "formül" veya "periferik yayma" olarak gördüğünüz kısım, bu birliklerin oranını gösterir:
- Nötrofiller: Ordunun piyadeleridir. En kalabalık gruptur ve özellikle bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmada uzmandırlar.
- Lenfositler: Ordunun özel kuvvetleri ve istihbarat birimidir. Viral enfeksiyonlarla savaşırlar ve bağışıklık hafızasını oluştururlar (T ve B hücreleri olarak ikiye ayrılırlar).
- Monositler: Temizlik ekibidir. Mikropları ve ölü hücreleri yutarak ortadan kaldırırlar.
- Eozinofiller: Parazitlerle savaşan ve alerjik reaksiyonlarda rol oynayan uzman birliklerdir.
- Bazofiller: Alerjik durumlarda "alarm" veren, histamin gibi kimyasallar salgılayan hücrelerdir.
Doktorunuz, sadece toplam lökosit sayısına değil, bu alt türlerin oranlarına da bakarak enfeksiyonun türü (bakteriyel mi, viral mi) hakkında önemli ipuçları elde edebilir.
Sonuç olarak, lökositler vücudumuzun görünmez kahramanlarıdır. Onların sayısındaki bir değişiklik, genellikle bağışıklık sistemimizin çalıştığının ve vücudu korumak için harekete geçtiğinin bir göstergesidir. Tahlil sonuçları endişe yaratabilir, ancak unutmayın ki bu sayılar birer ipucudur. Her zaman sakin kalarak, bu ipuçlarını çocuğunuzun doktoruyla birlikte değerlendirmek en doğru yoldur.
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.
Güncel Kalın
Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.