Doğum Sonrası Pıhtı Atmak: Ne Zaman Normal, Ne Zaman Tehlikeli?
Yazan Momy App | Yayın tarihi 17 Ağustos 2025

Sevgili anneler, öncelikle bebeğinizi sağlıkla kucağınıza aldığınız için sizi tebrik ederiz! Lohusalık, hem mucizevi hem de bolca soru işaretiyle dolu bir dönem. Bedeninizde yaşanan değişimleri anlamlandırmaya çalışırken, özellikle doğum sonrası kanama ve pıhtılaşma konusu endişe yaratabilir. Merak etmeyin, bu süreçte yalnız değilsiniz. Bu yazımızda, doğum sonrası pıhtı atmanın ne zaman normal, ne zaman ise bir tehlike işareti olduğunu tüm detaylarıyla ele alacağız.
Doğum Sonrası Kanama (Loşia) Nedir?
Doğumdan sonra vajinal yolla gelen kanlı akıntıya tıp dilinde "loşia" adı verilir. Bu akıntı, rahim içini kaplayan ve gebelik boyunca bebeğinizi besleyen dokunun (endometrium) dökülmesiyle oluşur. Loşia, sadece kan değil, aynı zamanda mukoza ve rahim dokusu parçalarını da içerir. Bu süreç, rahminizin gebelik öncesi boyutlarına dönmesinin ve kendini temizlemesinin doğal bir parçasıdır.
Loşianın rengi ve yoğunluğu zamanla değişir:
- İlk 3-4 gün (Loşia Rubra): Yoğun, parlak kırmızı renkte ve adet kanamasına benzer bir akıntı görülür. Bu dönemde küçük pıhtılar görmek oldukça normaldir.
- 4. günden 10. güne kadar (Loşia Serosa): Akıntının rengi pembemsi veya kahverengiye döner, kıvamı daha sulu hale gelir ve yoğunluğu azalır.
- 10. günden sonra (Loşia Alba): Akıntı sarımsı veya beyaz bir renk alır ve genellikle doğumdan sonraki 3 ila 6 hafta içinde tamamen kesilir.
Pıhtı Oluşumunun Nedenleri
Doğum sonrası kanama sırasında pıhtı görmek genellikle anneleri endişelendirir, ancak çoğu zaman bu normal iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Peki, bu pıhtılar neden oluşur?
Doğumdan sonra rahminiz, plasentanın ayrıldığı bölgedeki açık kan damarlarını kapatmak için kasılmaya başlar. Bu kasılmalar, kanamanın kontrol altına alınmasını sağlar. Bazen kan, rahimden dışarı atılmadan önce birikir ve bu birikinti pıhtılaşarak vücuttan atılır. Özellikle uzun süre yattıktan sonra ayağa kalktığınızda, biriken kanın yer çekimi etkisiyle pıhtı halinde geldiğini fark edebilirsiniz. Bu durum, rahminizin görevini başarıyla yerine getirdiğinin bir göstergesidir.
Normal Kabul Edilen Pıhtı Boyutu ve Görünümü
Lohusalığın ilk günlerinde görülen pıhtıların normal olup olmadığını anlamak için boyut ve sıklık en önemli kriterlerdir.
- Normal Boyut: Genellikle bir üzüm tanesi veya en fazla bir golf topu büyüklüğündeki pıhtılar normal kabul edilir.
- Görünüm: Koyu kırmızı renkte, jölemsi bir yapıda olabilirler.
- Sıklık: Özellikle sabahları veya uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkınca bir veya iki adet gelmesi normaldir. Ancak sık sık büyük pıhtılar geliyorsa bu bir uyarı işareti olabilir.
Unutmayın, her kadının vücudu ve iyileşme süreci farklıdır. Kendi vücudunuzu dinlemek ve normal dışı bir durum fark ettiğinizde profesyonel yardım almak en doğrusudur.
Tehlike İşaretleri: Ne Zaman Doktora Başvurmalısınız?
Peki, hangi durumlar tehlikeye işaret eder ve acil tıbbi yardım gerektirir? Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşarsanız, durumu takip etmek yerine hemen doktorunuzu aramanız veya en yakın acil servise başvurmanız hayati önem taşır:
- Aşırı Büyük Pıhtılar: Bir limon veya portakaldan daha büyük pıhtılar atıyorsanız.
- Yoğun Kanama: Bir saat içinde bir hijyenik pedi tamamen dolduracak kadar yoğun kanamanız varsa (pedin baştan sona kanla ıslanması).
- Sürekli Pıhtı Gelmesi: Boyutu ne olursa olsun, saatte birden fazla pıhtı geliyorsa.
- Kötü Kokulu Akıntı: Loşianın metalik bir kokusu olması normaldir, ancak keskin ve kötü bir koku enfeksiyon belirtisi olabilir.
- Ateş ve Titreme: Vücut ısınızın 38 derecenin üzerine çıkması, titreme veya üşüme hissi.
- Şiddetli Karın Ağrısı: Rahmin kasılması nedeniyle hafif kramplar normaldir, ancak keskin, dayanılamayacak şiddette veya sürekli devam eden ağrı normal değildir.
- Baş Dönmesi, Göz Kararması, Baygınlık Hissi: Bu belirtiler, aşırı kan kaybına bağlı tansiyon düşüklüğünün işareti olabilir.
- Hızlı Kalp Atışı: Dinlenme halindeyken bile kalbinizin normalden hızlı çarptığını hissediyorsanız.
Doktorunuzla Konuşurken Hangi Bilgileri Vermelisiniz? Doktorunuzu aradığınızda durumu net bir şekilde anlatabilmek için hazırlıklı olmak önemlidir. Şu detayları not alarak paylaşmanız teşhisi kolaylaştıracaktır:
- En son ne zaman ve ne büyüklükte bir pıhtı geldiği (bir meyve veya nesneyle kıyaslayabilirsiniz).
- Son bir veya iki saat içinde kaç adet ped değiştirdiğiniz ve pedlerin ne kadar dolu olduğu.
- Ateş, baş dönmesi, şiddetli ağrı gibi ek belirtilerinizin olup olmadığı.
- Genel olarak kendinizi nasıl hissettiğiniz (halsiz, endişeli vb.).
Derin Ven Trombozu (DVT) Riski ve Belirtileri
Doğum sonrası pıhtı denildiğinde akla gelen bir diğer ciddi durum ise Derin Ven Trombozu (DVT)'dir. Bu, loşia ile atılan pıhtılardan farklı olarak, vücudun derin toplardamarlarında (genellikle bacaklarda) oluşan bir kan pıhtısıdır. Gebelik ve lohusalık dönemi, kanın pıhtılaşma eğiliminin artması nedeniyle DVT riskini yükseltir.
DVT'nin en büyük tehlikesi, oluşan pıhtının yerinden koparak kan dolaşımıyla akciğerlere ulaşması ve Pulmoner Emboli adı verilen hayatı tehdit eden bir duruma yol açmasıdır.
DVT Belirtileri Nelerdir? Bu belirtiler genellikle tek bir bacakta görülür. Aşağıdakilerden birini fark ederseniz derhal tıbbi yardım almalısınız:
- Bacakta (genellikle baldır veya uylukta) şişlik.
- Bacakta artan, kramp benzeri veya geçmeyen bir ağrı.
- Etkilenen bölgede cildin kızarması veya renginin değişmesi.
- Bacağın diğerine göre belirgin şekilde daha sıcak olması.
İyileşme Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bu süreci sağlıklı ve güvenli bir şekilde atlatmak için alabileceğiniz bazı önlemler ve dikkat etmeniz gerekenler şunlardır:
- Dinlenin, Ama Hareketsiz Kalmayın: Vücudunuzun iyileşmesi için dinlenmek şart. Ancak uzun süre tamamen hareketsiz kalmak DVT riskini artırabilir. Doktorunuz izin verdiği andan itibaren ev içinde kısa ve yavaş yürüyüşler yapmaya başlayın. Bu, kan dolaşımınızı destekleyecektir.
- Bol Sıvı Tüketin: Yeterince su içmek kanınızın akışkanlığını korur ve pıhtı oluşum riskini azaltır. Emziriyorsanız sıvı ihtiyacınızın daha da artacağını unutmayın.
- Kanamanızı Takip Edin: Pedinizi her değiştirdiğinizde kanamanın rengini, miktarını ve pıhtı olup olmadığını gözlemleyin. Anormal bir değişiklik fark ederseniz hemen doktorunuza danışın.
- Doğru Hijyen: Enfeksiyon riskini önlemek için pedinizi sık sık değiştirin ve genital bölge temizliğine özen gösterin. Temizliği daima önden arkaya doğru yapın.
- Ağır Kaldırmaktan Kaçının: Rahimdeki damarların iyileşme sürecini olumsuz etkilememek için doktorunuzun önerdiği süre boyunca ağır kaldırmaktan ve yorucu işlerden uzak durun.
Sevgili anneler, lohusalık bedensel ve ruhsal olarak sabır gerektiren bir adaptasyon sürecidir. Vücudunuzda meydana gelen her değişimi endişeyle karşılamak yerine, onu tanımaya ve anlamaya çalışın. Normal olanı bilmek, anormal olanı zamanında fark etmenizi sağlar. Şüphede kaldığınız her an, doktorunuza danışmaktan asla çekinmeyin. Unutmayın, sağlıklı bir anne, sağlıklı bir bebek demektir.
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.
Güncel Kalın
Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.