Doğum Sonrası Makatta Kanama: Nedenleri ve Ne Zaman Doktora Başvurmalı?

Yazan Momy App | Yayın tarihi 17 Ağustos 2025

Doğum Sonrası Makatta Kanama: Nedenleri ve Ne Zaman Doktora Başvurmalı?

Doğum, bir kadının hayatındaki en mucizevi anlardan biridir. Ancak bu mucizevi süreç, bedeninizi hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayan bir maratondur. Doğum sonrası dönemde, yani lohusalıkta, vücudunuz toparlanmaya çalışırken beklemediğiniz bazı durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bunlardan biri de makatta kanamadır. Pek çok taze annenin konuşmaktan çekindiği bu hassas konu, aslında oldukça yaygındır. Endişelenmeniz doğal, ancak yalnız olmadığınızı ve bu durumun genellikle yönetilebilir olduğunu bilmek sizi rahatlatacaktır.

Bu yazıda, doğum sonrası makat kanamasının nedenlerini, evde neler yapabileceğinizi ve en önemlisi ne zaman profesyonel bir destek almanız gerektiğini adım adım ele alacağız. Unutmayın, bedeninize karşı nazik olmak ve ihtiyaç duyduğu desteği aramak, annelik yolculuğunuzun önemli bir parçasıdır.

Doğum Sonrası Makatta Kanama Normal mi?

Öncelikle en önemli soruyu yanıtlayalım: Doğum sonrası makatta kanama normal midir? Kısa cevap: Evet, oldukça yaygın bir durumdur. Ancak "normal" kelimesi, bu durumu göz ardı etmeniz gerektiği anlamına gelmez.

Doğum sonrası dönemde fark etmeniz gereken iki farklı kanama türü vardır:

  1. Lohusa Kanaması (Loşi): Bu kanama vajinadan gelir ve doğumdan sonra rahminizin iç tabakasının dökülmesiyle oluşur. Başlangıçta adet kanaması gibi parlak kırmızıdır, zamanla rengi açılır ve birkaç hafta içinde sona erer. Bu, tamamen normal bir iyileşme sürecidir.
  2. Makat Kanaması (Rektal Kanama): Bu kanama ise anüsten, yani makattan gelir. Genellikle tuvalet kağıdında parlak kırmızı renkte birkaç damla olarak fark edilir veya tuvalete damlayabilir. Bu kanama, lohusa kanamasından farklıdır ve sindirim sisteminin son kısmıyla ilgilidir.

Pek çok yeni anne, doğumun ve lohusalığın getirdiği diğer yoğunluklar arasında bu durumu fark etse bile dile getirmekten çekinir. Ancak bu durumun nedenlerini anlamak, hem endişelerinizi azaltacak hem de doğru adımları atmanıza yardımcı olacaktır.

Doğum Sonrası Makat Kanamasının Yaygın Nedenleri Nelerdir?

Doğum süreci, pelvik bölgedeki tüm kaslara, dokulara ve damarlara yoğun bir baskı uygular. Bu baskı, makat bölgesinde bazı hassasiyetlere yol açabilir. İşte en yaygın nedenler:

  • Doğum Sırasındaki Ikınma: Özellikle normal doğum sırasında bebeği itmek için uygulanan yoğun ıkınma, makat çevresindeki damarlar üzerinde ciddi bir baskı oluşturur.
  • Doğum Sonrası Kabızlık: Lohusalık döneminde hormonal değişiklikler, demir takviyeleri, ağrı kesiciler, epizyotomi (doğum kesisi) ağrısından dolayı tuvalete gitme korkusu ve hareketsizlik gibi nedenlerle kabızlık sıkça görülür. Sert ve kuru dışkı, hassaslaşmış makat bölgesini tahriş ederek kanamaya neden olabilir.
  • Hormonal Değişiklikler: Gebelik ve emzirme dönemindeki hormonlar, damar duvarlarının daha gevşek ve esnek olmasına neden olabilir, bu da onları şişmeye ve kanamaya daha yatkın hale getirir.

Bu üç ana faktör, genellikle iki temel soruna yol açar: Hemoroid (basur) ve anal fissür (makat çatlağı).

Hemoroid (Basur) ve Anal Fissür (Makat Çatlağı)

Doğum sonrası makat kanamalarının arkasındaki en yaygın iki "suçlu" genellikle hemoroid ve anal fissürlerdir.

Hemoroid (Basur): Makat bölgesindeki toplardamarların genişlemesi ve şişmesi durumudur. Gebelik sırasında rahmin büyümesiyle artan baskı ve doğum sırasındaki ıkınma, hemoroid oluşumunu tetikler.

  • Belirtileri: Tuvalet kağıdında veya klozette parlak kırmızı kan, makatta kaşıntı, ağrı veya dolgunluk hissi, elinize gelen küçük şişlikler (memeler).

Anal Fissür (Makat Çatlağı): Makat derisinde oluşan küçük, yüzeysel bir yırtıktır. Genellikle sert bir dışkının geçişi sırasında meydana gelir.

  • Belirtileri: Dışkılama sırasında cam kesiği gibi keskin ve şiddetli bir ağrı, ağrının dışkılamadan sonra dakikalarca hatta saatlerce sürmesi, tuvalet kağıdında parlak kırmızı renkte kan çizgileri. Anal fissürün en belirgin özelliği ağrıdır.

Bu iki durum da can sıkıcı olsa da, genellikle doğru yaklaşımlarla evde yönetilebilir ve iyileştirilebilir.

Evde Rahatlama Sağlayacak Yöntemler

Bu hassas dönemde kendinize iyi bakmanız, iyileşme sürecinizi hızlandıracaktır. İşte size yardımcı olacak bazı pratik yöntemler:

1. Beslenmenizi Düzenleyin:

  • Lif Alımını Artırın: Kabızlığı önlemek en önemli adımdır. Posa bırakan yiyecekler tüketin: yulaf, tam buğday ekmeği, kuru erik, incir, kayısı, armut, brokoli, bezelye, mercimek gibi lif zengini gıdaları beslenmenize ekleyin.
  • Bol Su İçin: Özellikle emziriyorsanız, vücudunuzun daha fazla suya ihtiyacı vardır. Günde en az 2-3 litre su içmek, dışkının yumuşamasına ve geçişinin kolaylaşmasına yardımcı olur.

2. Tuvalet Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin:

  • Ertelemeyin: Tuvaletiniz geldiğinde asla bekletmeyin. Dışkı bekledikçe sertleşir ve çıkması zorlaşır.
  • Ikınmaktan Kaçının: Tuvalette uzun süre oturmayın ve kendinizi zorlamayın.
  • Doğru Pozisyonu Bulun: Ayaklarınızın altına küçük bir tabure koyarak çömelme pozisyonuna benzer bir duruş sağlamak, bağırsakların daha kolay boşalmasına yardımcı olur.

3. Bölgesel Bakım ve Hijyen:

  • Sıcak Oturma Banyosu: Bu, en etkili rahatlama yöntemlerinden biridir. Leğene veya küvete 10-15 cm yüksekliğinde ılık su doldurun ve içine 15-20 dakika oturun. Bunu günde 2-3 kez, özellikle de dışkılamadan sonra yapmak, kasları gevşetir, kan akışını artırır ve ağrıyı hafifletir.
  • Nazik Temizlik: Tuvaletten sonra sert tuvalet kağıtları yerine parfümsüz, alkolsüz ıslak mendiller veya ılık su ile temizlik yapın. Bölgeyi tahriş etmemek için nazikçe kurulayın, ovalamayın.
  • Soğuk Kompres: Özellikle hemoroid şişliğini ve ağrısını azaltmak için temiz bir beze sarılmış buz torbasını günde birkaç kez 10-15 dakika boyunca bölgeye uygulayabilirsiniz.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?

Evde uyguladığınız yöntemlere rağmen kanamanız devam ediyorsa veya bazı endişe verici belirtiler varsa, mutlaka bir doktora (genel cerrahi veya proktoloji uzmanı) başvurmalısınız. Çekinmeyin, bu doktorların her gün karşılaştığı bir durumdur.

Doktora gitmeden önce şu bilgileri not almanız, teşhis sürecini kolaylaştıracaktır:

  • Kanama ne zaman başladı ve ne sıklıkla oluyor?
  • Kanın rengi nasıl (parlak kırmızı, koyu kırmızı, siyah)?
  • Kanın miktarı ne kadar (birkaç damla mı, daha fazla mı)?
  • Ağrınız var mı? Varsa, ne zaman ve ne kadar şiddetli?
  • Dışkılama alışkanlıklarınızda bir değişiklik (kabızlık, ishal) var mı?
  • Başka hangi belirtileriniz var (karın ağrısı, baş dönmesi, halsizlik vb.)?

Aşağıdaki durumlarda ise beklemeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız:

  • Kanama yoğun ve durmuyorsa.
  • Kanın rengi parlak kırmızı değil de, koyu bordo veya katran gibi siyahsa (Bu, sindirim sisteminin daha üst kısımlarından gelen bir kanamanın işareti olabilir).
  • Baş dönmesi, göz kararması, aşırı halsizlik, soluk cilt gibi belirtiler yaşıyorsanız (Bu, kan kaybına bağlı anemi belirtisi olabilir).
  • Kanamanıza şiddetli karın ağrısı veya ateş eşlik ediyorsa.

Sevgili anne, unutma ki bedenin bir mucizeyi dünyaya getirdi ve şimdi iyileşmek için zamana ve şefkate ihtiyacı var. Doğum sonrası yaşadığın bu gibi durumlar senin bir eksiğin değil, bu zorlu ama harika sürecin bir parçası. Kendine iyi bak, bedenini dinle ve gerektiğinde yardım istemekten asla çekinme. Bu süreci de başarıyla atlatacaksın.

Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.

Güncel Kalın

Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.