Doğum Sonrası Endometrit: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
Yazan Momy App | Yayın tarihi 17 Ağustos 2025

Doğum, bir kadının hayatındaki en dönüştürücü ve mucizevi anlardan biridir. Ancak bu harika yolculuk, lohusalık olarak adlandırılan ve bedenin kendini toparlamaya çalıştığı hassas bir dönemi de beraberinde getirir. Yeni anneler bu süreçte tüm enerjilerini bebeklerine odaklarken, kendi sağlıklarını göz ardı edebilirler. Oysa lohusalık döneminde annenin sağlığı, hem kendisi hem de bebeği için en az bebek bakımı kadar önemlidir. Bu dönemde karşılaşılabilecek sağlık sorunlarından biri de doğum sonrası endometrittir.
Endişelenmeyin, bu yazıda doğum sonrası endometriti tüm yönleriyle ele alacak, ne olduğunu, belirtilerini ve en önemlisi ne zaman profesyonel yardım almanız gerektiğini anlatacağız. Unutmayın, bilgi sahibi olmak en iyi savunmadır.
Doğum Sonrası Endometrit Nedir?
En basit tanımıyla doğum sonrası endometrit, doğumun ardından rahmin iç zarının (endometrium) iltihaplanmasıdır. Doğumdan sonra rahim, iyileşme sürecinde olan açık bir yara gibidir ve dışarıdan gelebilecek enfeksiyonlara karşı oldukça savunmasızdır. Normalde vajinada zararsız bir şekilde yaşayan bakteriler, doğum sırasında veya sonrasında rahme ulaşarak bir enfeksiyona neden olabilir.
Bu durum, özellikle sezaryen doğum sonrası en sık görülen enfeksiyonlardan biridir. Ancak korkutucu gelse de, erken teşhis edildiğinde antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilir bir durumdur. Önemli olan, vücudunuzun size gönderdiği sinyalleri doğru okumak ve zamanında harekete geçmektir.
Doğum Sonrası Endometritin Belirtileri Nelerdir?
Lohusalık döneminde vücudunuzda birçok değişiklik meydana gelir. Hafif kramplar, akıntı ve yorgunluk normal kabul edilir. Ancak aşağıdaki belirtiler, normal lohusalık sürecinin bir parçası değildir ve bir enfeksiyonun habercisi olabilir. Bu belirtileri fark ettiğinizde dikkatli olmanız ve durumu takip etmeniz çok önemlidir.
- Ateş: Genellikle 38°C veya daha yüksek ateş, enfeksiyonun en yaygın ve ilk belirtisidir. Vücudunuzun bir şeylerle savaştığının en net işaretidir.
- Karın Ağrısı ve Hassasiyet: Alt karın bölgesinde, rahminizin olduğu yerde hassasiyet, baskı uygulandığında artan ağrı veya sürekli devam eden kramp benzeri ağrılar.
- Kötü Kokulu Vajinal Akıntı: Lohusalık akıntısı (loşi) normalde metalik bir kokuya sahiptir. Ancak bu akıntının rengi sarı-yeşile dönerse ve keskin, kötü bir koku yaymaya başlarsa, bu bir enfeksiyon belirtisidir.
- Genel Hastalık Hali: Tıpkı ağır bir grip geçiriyormuş gibi hissetmek. Titreme, üşüme, kas ağrıları, aşırı yorgunluk ve genel bir keyifsizlik hali.
- Anormal Kanama: Lohusalık kanamanızın azalması gerekirken miktarının aniden artması veya pıhtıların çoğalması.
- Ağrılı İdrar Yapma: İdrar yaparken yanma veya ağrı hissi.
Durumu Nasıl Takip Etmelisiniz?
Eğer bu belirtilerden şüpheleniyorsanız, bir not defteri veya telefonunuzun notlar bölümüne şunları kaydetmeye başlayın. Bu bilgiler doktorunuza durumu anlatırken çok yardımcı olacaktır:
- Tarih ve Saat: Belirtiyi ne zaman fark ettiğiniz.
- Ateş: Düzenli olarak ateşinizi ölçün ve kaydedin.
- Ağrı: Ağrınızın şiddetini 1-10 arası bir ölçekte puanlayın. Ağrının yerini (alt karın, kasıklar vb.) tanımlayın.
- Akıntı: Rengini, kokusunu ve miktarını (ped değiştirme sıklığınız) not alın.
- Diğer Belirtiler: Titreme, baş ağrısı, yorgunluk gibi diğer tüm hislerinizi ekleyin.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Bazı durumlar endometrit gelişme riskini artırabilir. Bu faktörleri bilmek, belirtiler konusunda daha uyanık olmanıza yardımcı olabilir.
- Sezaryen Doğum: Endometrit için en büyük risk faktörüdür. Cerrahi bir işlem olduğu için rahmin dış ortamla teması daha fazladır.
- Uzamış Doğum Eylemi: Doğumun beklenenden uzun sürmesi, bakterilerin rahme ulaşması için daha fazla zaman tanır.
- Suyun Erken Gelmesi (Erken Membran Rüptürü): Amniyon kesesi, bebeği ve rahmi enfeksiyonlardan koruyan bir bariyerdir. Bu kesenin doğum başlamadan uzun süre önce yırtılması riski artırır.
- Sık Vajinal Muayene: Doğum sırasında yapılan çok sayıda vajinal muayene, bakteri taşıma riskini artırabilir.
- Plasentanın Parçalarının İçeride Kalması: Doğumdan sonra plasentanın küçük bir parçasının bile rahimde kalması, bakteriler için mükemmel bir üreme ortamı yaratır.
- Anemi (Kansızlık): Düşük demir seviyeleri bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirebilir.
Teşhis ve Tedavi Süreci Nasıl İşler?
Doktorunuza başvurduğunuzda, teşhis ve tedavi süreci genellikle hızlı ve etkilidir.
Teşhis: Doktorunuz öncelikle belirtilerinizi ve tıbbi geçmişinizi dinleyecektir. Ardından, rahminizin hassasiyetini ve büyüklüğünü kontrol etmek için bir pelvik muayene yapacaktır. Teşhisi doğrulamak için şu testler istenebilir:
- Kan Testleri: Vücuttaki enfeksiyon seviyesini gösteren beyaz kan hücresi sayımını kontrol etmek için.
- Vajinal Kültür: Akıntıdan bir örnek alınarak enfeksiyona neden olan bakteri türünü belirlemek için.
- Ultrason: Rahimde plasenta parçası kalıp kalmadığını kontrol etmek için.
Tedavi: Endometrit teşhisi konulduğunda, tedaviye hemen antibiyotiklerle başlanır. Enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak, tedavinin ilk birkaç günü hastanede, damardan (IV) antibiyotik alarak geçirmeniz gerekebilir. Bu, ilacın hızla kan dolaşımınıza karışmasını ve enfeksiyonla daha etkili bir şekilde savaşmasını sağlar.
Durumunuz iyileşmeye başladığında, doktorunuz sizi ağızdan alınan antibiyotiklerle evinize gönderecektir. En önemli kural, kendinizi daha iyi hissetseniz bile doktorunuzun reçete ettiği antibiyotiklerin tamamını bitirmektir. Tedaviyi yarıda bırakmak, enfeksiyonun tekrarlamasına neden olabilir.
Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekir?
Lohusalık döneminde "acaba abartıyor muyum?" diye düşünmek yerine, tedbirli olmak her zaman daha iyidir. Aşağıdaki durumlarda derhal doktorunuzu aramalı veya en yakın acil servise başvurmalısınız:
- Yüksek ateş (38°C ve üzeri)
- Şiddetli karın ağrısı
- Kötü kokulu, iltihaplı vajinal akıntı
- Yoğun ve anormal vajinal kanama (bir saatte bir pedi tamamen dolduruyorsanız)
- Şiddetli titreme ve üşüme
- Nefes darlığı veya kafa karışıklığı
Unutmayın, doğum sonrası enfeksiyonlar hızla ciddileşebilir. Vücudunuzu dinleyin ve içgüdülerinize güvenin. Erken müdahale, hızlı ve tam bir iyileşmenin anahtarıdır.
Doğum Sonrası Endometrit Önlenebilir mi?
Tüm vakaları önlemek mümkün olmasa da, riski azaltmak için alınabilecek bazı önlemler vardır.
- Hastanede, özellikle sezaryen planlanan annelere operasyon öncesi koruyucu antibiyotik verilir. Bu, riski önemli ölçüde azaltan standart bir uygulamadır.
- Doğum sonrası kişisel hijyeninize özen gösterin. Pedinizi sık sık değiştirin ve tuvaleti kullandıktan sonra temizliği daima önden arkaya doğru yapın.
- Doktorunuz onay verene kadar tampon kullanmaktan ve cinsel ilişkiden kaçının.
- Ellerinizi sık sık yıkayın.
- Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak için dengeli beslenin ve bol sıvı tüketin.
Sevgili anne, lohusalık hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayıcı bir dönem olabilir. Kendinize karşı nazik olun. Vücudunuz olağanüstü bir iş başardı ve şimdi iyileşmek için zamana ve özene ihtiyacı var. Kendi sağlığınıza öncelik vermek bir lüks değil, bir gerekliliktir. Sağlıklı bir anne, mutlu bir bebektir. Vücudunuzun sinyallerini dinlemekten ve ihtiyaç duyduğunuzda yardım istemekten asla çekinmeyin.
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.
Güncel Kalın
Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.