Çocuklarda Kekemelik: Kapsamlı Ebeveyn Rehberi
Yazan Momy App | Yayın tarihi 24 Ağustos 2025

Sevgili Anne,
Çocuğunuzun konuşmasındaki bazı farklılıklar, minik takılmalar dikkatinizi çekmiş olabilir. Bu durumun kalbinizde yarattığı endişeyi ve aklınızdaki "Acaba?" ile başlayan sayısız soruyu anlıyoruz. Unutmayın, bu değişiklikleri fark etmeniz bile ne kadar dikkatli ve sevgi dolu bir ebeveyn olduğunuzun en güzel kanıtı.
Bu rehber, endişelerinizi bilgiye, belirsizliği ise bilinçli adımlara dönüştürmek için tasarlandı. Kekemeliği anlamak, çocuğunuza evde en doğru şekilde destek olmak ve gerektiğinde profesyonel yardıma nasıl ulaşacağınızı öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeyi bir araya getirdik. Çocuğunuzun iletişim yolculuğunda ona en güvenli liman olmanız için, gelin bu yola birlikte çıkalım.
Kekemeliği Anlamak: Nedir ve Neden Olur?
Her şeyden önce bilmeniz gereken en önemli şey şu: Kekemelik, çocuğunuzun zekası, sizin ebeveynliğiniz veya yaşadığı herhangi bir korku ile ilgili değildir. Bu, tamamen konuşma akışını kontrol eden beyin mekanizmalarındaki nörogelişimsel bir farklılıktır.
Kekemelik Tam Olarak Nedir?
En basit tanımıyla, bir kişinin ne söylemek istediğini bilmesine rağmen, konuşma akışında istemsiz kesintiler yaşamasıdır. Bu kesintiler farklı şekillerde ortaya çıkabilir:
- Tekrarlar: "ba-ba-baba" gibi ses veya hece tekrarları.
- Uzatmacalar: "ssssseni seviyorum" gibi sesleri uzatma.
- Bloklar: Konuşmaya başlayacakken veya bir kelimenin ortasında sesin tamamen kesilmesi, sessiz bir duraksama ve gerginlik hali.
Neden Olur?
Günümüzdeki bilimsel kanıtlar, kekemeliğin temelinde güçlü genetik ve nörolojik faktörlerin yattığını gösteriyor. Yani, ailede kekemelik öyküsü olması en önemli risk faktörlerinden biridir. Stresli bir olay, korku veya heyecan gibi durumlar kekemeliğe neden olmaz, sadece var olan durumu tetikleyebilir veya daha belirgin hale getirebilir. Lütfen bu süreçte kendinizi veya herhangi bir olayı suçlamayın.
Kekemeliğin Dalgalı Doğası
Kekemeliğin şiddeti günden güne, hatta saatten saate değişebilir. Çocuğunuzun yorgun, hasta veya aşırı heyecanlı olduğu günlerde konuşmasındaki takılmalar artabilir. Bazı günler ise neredeyse tamamen akıcı konuşabilir. Bu dalgalanmalar tamamen normaldir. "Tam iyileşmişti, neden tekrar başladı?" gibi endişelere kapılmamak, sürecin bu doğal seyrini anlamak çok önemlidir.
Gelişimsel Akıcısızlık ve Kekemelik Farkı
2-6 yaş arası çocuklarda, dil gelişiminin bir parçası olarak normal kabul edilen konuşma takılmaları ("gelişimsel akıcısızlık") görülebilir. Ancak bu durumun kekemelikten farkını anlamak önemlidir.
- Gelişimsel Akıcısızlık: Genellikle kelime veya kelime öbeği tekrarı şeklindedir ("Ben ben ben parka gitmek istiyorum."). Çocuk bu durumdan rahatsız olmaz, yüzünde bir gerginlik gözlenmez.
- Kekemelik Riski: Genellikle ses ve hece tekrarları ("p-p-parka"), uzatmalar veya bloklar şeklindedir. Konuşma sırasında yüzde ve vücutta belirgin bir gerginlik, çabalama hali görülebilir. Çocuk durumun farkındadır ve bundan rahatsız olabilir.
Belirtileri Tanımak: İkincil Davranışları Gözlemlemek
Çocuğunuzda "konuşurken sanki nefesi yetmiyor" gibi bir durum gözlemlediyseniz, bu çok önemli bir işarettir. Bu ve benzeri davranışlar, çocuğunuzun konuşma zorluğuyla başa çıkmak için farkında olmadan geliştirdiği "ikincil davranışlardır". Bu davranışların varlığı, artık "bekleyip görme" aşamasının geçtiğini ve bir uzmana danışma zamanının geldiğini gösterir.
Doktor veya Terapistle Paylaşmanız Gereken Gözlemler:
- Düzensiz Nefes Kontrolü: Çocuğunuz takılacağını hissettiğinde nefesini tutuyor mu? Panikle kısa ve kesik nefesler mi alıyor? Tek nefese çok fazla kelime sığdırmaya çalışıyor mu? Bu durum dışarıdan "nefes yetmemesi" gibi görünse de aslında nefesin konuşma sırasında verimsiz kullanılmasından kaynaklanır. Bu gözleminizi mutlaka not alın.
- Fiziksel Gerginlik: Konuşurken dudaklarında, çenesinde, boynunda veya omuzlarında bir kasılma, gerginlik fark ediyor musunuz?
- Ek Vücut Hareketleri: Konuşma çabasına eşlik eden göz kırpma, başını sallama, ayağını yere vurma veya ellerini sıkma gibi istemsiz hareketler gözlemliyor musunuz? Bunlar, takılma anından "kurtulmak" için geliştirilen tepkilerdir.
- Kaçınma Davranışları: Zorlanacağını düşündüğü kelimeler yerine başka kelimeler mi kullanmaya çalışıyor? Telefonda konuşmak gibi belirli durumlardan kaçınıyor mu? Konuşmaya başlamadan önce sık sık "ııı", "şey" gibi doldurucu sesler kullanıyor mu? Bu davranışlar, çocuğunuzun durumun farkında olduğunu ve bundan olumsuz etkilendiğini gösterir.
Evde Nasıl Destek Olunur: İletişimi Kolaylaştırma Yolları
Bu süreçte sizin rolünüz, çocuğunuzun konuşmasını "düzeltmek" değil, onun için iletişimi "kolaylaştırmaktır". Yaratacağınız yargılamayan, sabırlı ve destekleyici bir aile ortamı, onun özgüveni için verebileceğiniz en paha biçilmez hediyedir.
YAPIN ✅
- Kendi Konuşma Hızınızı Yavaşlatın: Çocuğunuza sürekli "yavaş konuş" demek yerine, siz ona model olun. Sizin sakin, aceleci olmayan ve duraksayarak konuşmanız, ona doğal bir şekilde yavaşlaması için en etkili mesajı verecektir.
- Sabırla Bekleyin ve Göz Temasını Sürdürün: Cümlesini bitirmesi için ona zaman tanıyın. Göz temasını sürdürerek ve onu dinlemeye devam ederek "Söyleyeceklerin benim için çok değerli ve seni beklemek için bolca zamanım var" mesajını verirsiniz.
- Daha Az Soru Sorun, Daha Çok Yorum Yapın: Art arda sorulan sorular, konuşmayı bir performans sınavına dönüştürebilir. "Bugün okulda ne yaptın?" gibi direkt bir soru yerine, "Bugün biraz yorgun görünüyorsun, okulda yoğun bir gün geçmiş olmalı." gibi yoruma dayalı bir cümle kurarak üzerindeki baskıyı azaltın.
- Konuşma Dışındaki Yeteneklerini Övün: Yaptığı resmi, kurduğu legoları, yardımseverliğini veya nazik davranışlarını takdir edin. Özgüveninin sadece konuşma becerisine bağlı olmadığını, bir bütün olarak ne kadar harika bir çocuk olduğunu ona hissettirin.
YAPMAYIN ❌
- "Sakin ol", "Yavaşla", "Derin bir nefes al" Gibi Komutlar Vermeyin: İyi niyetli olsalar da bu tür tavsiyeler genellikle baskıyı artırır, çocuğun kendini daha çok yetersiz hissetmesine neden olur ve işe yaramaz.
- Sözünü Kesmeyin veya Cümlesini Tamamlamayın: Bu, ne kadar yardım etmek isteseniz de bilinçaltında "Sen beceremiyorsun, ben senin yerine yapayım" mesajı verebilir. Sabırlı olmak en büyük destektir.
- Takıldığı Anlarda Endişeli, Üzgün veya Sabırsız Görünmeyin: Unutmayın, beden diliniz sözlerinizden çok daha güçlüdür. Konuşması takıldığında ifadenizi değiştirmeyin, sakin ve ilgili kalmaya devam edin.
- Onu Konuşması İçin Zorlamayın: Misafirlerin önünde şiir okumasını, bir telefon görüşmesi yapmasını istemek gibi baskı yaratacak durumlardan kaçının.
Profesyonel Yardım: Dil ve Konuşma Terapisi Süreci
Eğer yukarıda bahsettiğimiz ikincil davranışları (fiziksel gerginlik, kaçınma vb.) gözlemlemeye başladıysanız, bir uzmandan destek almak en doğru adımdır. Erken dönemde yapılan doğru müdahale, kekemeliğin kalıcı hale gelmesini önlemede ve çocuğun olumsuz deneyimler yaşamasının önüne geçmede kritik rol oynar. Bu konuda başvurmanız gereken doğru uzman, Dil ve Konuşma Terapistidir (DKT).
Değerlendirme Süreci Nasıl İşler?
Yetkin bir Dil ve Konuşma Terapisti, ilk görüşmede sizinle detaylı bir öykü alır. Ailede kekemelik olup olmadığı, ne zaman başladığı, hangi durumlarda artıp azaldığı gibi sorular sorar. Daha sonra çocuğunuzla oyun ortamında doğal bir iletişim kurarak konuşma örneği kaydeder. Bu örnek, kekemeliğin tipini ve şiddetini belirlemek için objektif kriterlere göre analiz edilir. Değerlendirme sonucunda size ve çocuğunuza özel bir yol haritası sunulur.
Kanıta Dayalı Terapi Yöntemleri
Okul öncesi dönemde bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış ve en yaygın kullanılan terapi yaklaşımları, ebeveyni sürecin merkezine alır. Terapistiniz size rehber olur ve terapiyi ev ortamında sizin uygulamanızı sağlar.
- Lidcombe Programı: Bu davranışsal modelde ebeveyn, terapistin yönlendirmesiyle terapinin uygulayıcısı olur. Evde her gün yapılan yapılandırılmış oyun seanslarında, çocuğun akıcı konuşmaları "Ne kadar güzel söyledin" gibi pozitif geri bildirimlerle (övgü) pekiştirilir ve takılmalar olduğunda nazikçe ve yargılamadan düzeltme yapılır.
- Palin PCI (Parent-Child Interaction Therapy): Bu yaklaşım ise doğrudan çocuğun konuşmasını düzeltmek yerine, ebeveyn ve çocuk arasındaki etkileşimi düzenleyerek dolaylı bir yol izler. Terapist, ebeveynin konuşma hızını yavaşlatması, daha az soru sorması gibi stratejileri ev ortamına entegre etmesine yardımcı olur.
Türkiye Geneli Uzman ve Kaynaklar Listesi
Doğru uzmana ve kaynağa ulaşmak bazen zorlayıcı olabilir. Araştırmalarınıza başlamanız için size güvenilir bir başlangıç noktası sunuyoruz.
Bir Dil ve Konuşma Terapistini Nasıl Bulabilirsiniz?
- Üniversite Hastaneleri: Hacettepe, Gazi, Anadolu, Medipol gibi üniversitelerin Dil ve Konuşma Terapisi bölümleri ve uygulama merkezleri en güvenilir başvuru noktalarıdır.
- Devlet Hastaneleri (MHRS): Bazı Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde DKT birimleri bulunmaktadır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğinden veya Kulak Burun Boğaz bölümünden DKT birimine sevk isteyebilirsiniz.
- Dil ve Konuşma Terapistleri Derneği (DKTD): Derneğin resmi web sitesindeki "Terapist Bul" bölümü, Türkiye'deki yetkin ve diplomalı terapistlerin en güvenilir listesini sunar.
- MEB Destekli Ücretsiz Terapi: Çocuğunuz için hastaneden alacağınız ÇÖZGER (Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu) ile ikamet ettiğiniz ilçedeki Rehberlik ve Araştırma Merkezi'ne (RAM) başvurarak devlete bağlı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden ücretsiz terapi desteği alabilirsiniz.
Ankara ve Türkiye Genelindeki Bazı Kaynaklar:
- Hacettepe Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü (Ankara): Türkiye'de bu alanın öncü kurumlarındandır.
- Gazi Üniversitesi Akıcı Konuşma Bozuklukları Ünitesi (Ankara)
- Kekemeler Derneği: Türkiye'de kekemelik alanında faaliyet gösteren ilk ve tek sivil toplum kuruluşudur. Web siteleri ve sosyal medya hesapları hem bilgi hem de manevi destek için harika bir kaynaktır.
- Özel Dil ve Konuşma Merkezleri: Yaşadığınız şehirde DKTD'ye üye terapistlerin çalıştığı özel merkezleri araştırabilirsiniz.
Bu yolculukta yalnız değilsiniz. Çocuğunuzun kendine güvenen, iletişim kurmaktan keyif alan bir birey olarak büyümesi için atacağınız her bilinçli adım, onun geleceğine yapacağınız en büyük yatırımdır. Sabrınız, sevginiz ve doğru bilgiyle ona en güzel şekilde rehberlik edeceksiniz.
Bu rehber bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve tıbbi tavsiye niteliği taşımaz. Çocuğunuzun durumuyla ilgili en doğru değerlendirme ve yönlendirme için lütfen bir Dil ve Konuşma Terapistine danışınız.
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.
Güncel Kalın
Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.