Çocuğum Sadece Yoğurt Yiyor: Ne Yapmalıyım?
Yazan Momy App | Yayın tarihi 25 Ağustos 2025

"Anne, sadece yoğurt!", "Başka bir şey istemiyorum!", "Yemeyeceğim!"... Bu cümleler size de tanıdık geliyor mu? Elinizde özenle hazırladığınız tabakla kalakaldığınız, endişeyle çaresizlik arasında gidip geldiğiniz o anları çok iyi biliyorum. Çocuğunuzun sağlıklı beslenmesi için her şeyi denerken, onun sadece tek bir yiyeceğe, özellikle de yoğurda takılıp kalması sizi hem yorabilir hem de endişelendirebilir. "Acaba yeterli besini alıyor mu?", "Bu durum ne kadar sürecek?", "Nerede yanlış yapıyorum?" gibi sorular zihninizde dönüp duruyordur.
Öncelikle derin bir nefes alın. Yalnız değilsiniz. Bu, birçok annenin çocuklarının belirli bir döneminde karşılaştığı oldukça yaygın bir durum. Gelin şimdi bu süreci adım adım anlamaya ve çözüm yolları bulmaya çalışalım.
Bu Bir 'Seçici Yeme' Dönemi mi?
Bebeğinizin bir zamanlar iştahla yediği püreleri, sebzeleri şimdi yüzünü buruşturarak reddetmesi sizi şaşırtmasın. Özellikle 1-3 yaş arası dönem, çocukların bağımsızlıklarını ilan ettikleri, kendi benliklerini keşfettikleri bir süreçtir. Bu bağımsızlık mücadelesi, en çok da yemek masasında kendini gösterir. "Hayır" demek, kontrolün kendisinde olduğunu hissetmenin en kolay yoludur.
"Seçici yeme" olarak adlandırılan bu dönem, genellikle büyüme hızının yavaşladığı, dolayısıyla iştahın azaldığı bu yaşlarda zirve yapar. Çocuklar bu dönemde;
- Yeni tatlara karşı daha şüpheci olabilirler.
- Yiyeceklerin dokusuna, rengine veya kokusuna karşı hassasiyet geliştirebilirler.
- Bildikleri ve güvendikleri "garanti" yiyeceklere yönelirler.
Yoğurt da tam olarak böyle bir yiyecektir: kıvamı pürüzsüz, tadı tanıdık ve yemesi kolay. Bu yüzden çocuğunuzun bu dönemsel davranışını kişisel bir başarısızlık olarak görmeyin. Bu, onun gelişiminin bir parçası.
Neden Sadece Yoğurt?
Peki, yüzlerce yiyecek varken neden yoğurt? Bunun birkaç mantıklı sebebi var:
- Kolay ve Zahmetsiz: Yoğurdu yemek için uzun uzun çiğnemeye gerek yoktur. Yutması kolaydır ve bu, özellikle diş çıkarma dönemlerinde veya yorgun olduklarında çocuklar için büyük bir avantajdır.
- Tanıdık ve Güvenli Tat: Yoğurdun tadı genellikle hafif ve öngörülebilirdir. Yeni ve karmaşık tatların yarattığı "sürpriz" riskini taşımaz. Çocuklar rutinleri ve bildikleri şeyleri severler.
- Rahatlatıcı Etki: Yoğurdun serinliği ve pürüzsüz dokusu, özellikle boğaz ağrısı veya diş çıkarma gibi rahatsızlıkların olduğu dönemlerde yatıştırıcı olabilir.
- Pozitif Çağrışım: Belki de yoğurdu ilk yediğinde çok keyif aldı veya siz onu yoğurtla beslerken hep gülümsediniz. Bu pozitif anılar, yoğurdu onun için "mutlu yiyecek" haline getirmiş olabilir.
Sebebi anladığımızda, ona alternatifler sunarken bu özellikleri göz önünde bulundurabiliriz. Örneğin, pürüzsüz dokudaki başka yiyecekleri (çorbalar, smoothieler, meyve püreleri) deneyebiliriz.
Yemek Saatlerini Savaşa Çevirmeyin: Baskıdan Kaçının
En önemli ve belki de en zor kural bu: Sakin kalın ve baskı yapmayın. "Bir kaşık daha almazsan park yok!", "Tabağın bitmeden kalkamazsın!" gibi cümleler, yemek saatini bir güç savaşına dönüştürür. Bu savaşın ise kazananı olmaz. Baskı, çocuğun yemekle arasında olumsuz bir bağ kurmasına neden olur ve durumu daha da kötüleştirebilir.
- Zorlamayın: Ağzını kilitlediyse veya kafasını çeviriyorsa, zorla yedirmeye çalışmayın. Bu, yemeğe karşı kalıcı bir tiksinti geliştirmesine yol açabilir.
- Ödül/Ceza Yönteminden Kaçının: Yemeği bir ödül veya ceza aracı olarak kullanmak, yiyeceklerin besin değerini değil, pazarlık gücünü öğretir.
- Sakin Bir Tonla Konuşun: "Anlıyorum, şu an brokoli yemek istemiyorsun. Belki daha sonra denersin," gibi sakin ve anlayışlı bir dil kullanın. Tabağına dokunmasa bile, yemeği reddetme hakkına saygı duyun.
Unutmayın, sizin göreviniz sağlıklı seçenekleri sunmak; neyi ve ne kadar yiyeceğine karar vermek ise onun görevi.
Yoğurdu Zenginleştirin: Gizli Besinler Ekleyin
Madem elinizde yoğurdu seven bir çocuk var, bunu bir avantaja çevirebiliriz! Çocuğunuz fark etmeden yoğurdun besin değerini artırmak, bu süreçte içinizi rahatlatacak harika bir yöntemdir. Başlangıçta çok küçük miktarlarla başlayıp zamanla artırabilirsiniz.
- Meyve Püreleri: Elma, armut, muz, şeftali gibi meyveleri püre haline getirip yoğurduna karıştırın.
- Sebze Püreleri: Tadı çok baskın olmayan bal kabağı, tatlı patates veya havuç püresinden bir çay kaşığı ekleyerek başlayın. Renginin çok değişmemesine dikkat edin.
- Sağlıklı Yağlar ve Tahıllar: İncecik çekilmiş ceviz/badem tozu (alerji kontrolü yapıldıktan sonra), avokado püresi, bir çay kaşığı yulaf ezmesi veya ruşeym ekleyerek yoğurdu daha doyurucu ve besleyici hale getirebilirsiniz.
- Pekmez/Keçiboynuzu Özü: Şeker yerine tatlandırmak için ölçülü miktarda kullanabilirsiniz (1 yaşından sonra).
Bu yöntem, o yeni yiyecekleri tek başına kabul edene kadar eksik kalabilecek vitamin ve mineralleri almasına yardımcı olacaktır.
Farklı Sunumlar ve Eğlenceli Tabaklar Deneyin
Bazen sorun yemeğin kendisi değil, sunuluş biçimidir. Yemek saatlerini biraz daha eğlenceli hale getirmek, çocuğunuzun yeni tatlara olan merakını tetikleyebilir.
- Bölmeli Tabaklar: Yiyeceklerin birbirine karışmasını sevmeyen çocuklar için bölmeli tabaklar harikadır. Yoğurdu bir bölmeye, yanındaki bölmelere ise çok küçük porsiyonlarda haşlanmış havuç, salatalık çubuğu, minik bir köfte gibi seçenekler koyun.
- "Kendin Yap" Konsepti: Yoğurdun üzerine serpebileceği meyve parçaları, yulaf ezmesi gibi seçenekleri küçük kaselerde önüne koyun. Kendi tabağını "süslemesine" izin verin. Kontrolün kendisinde olduğunu hissetmek hoşuna gidecektir.
- Eğlenceli Şekiller: Kurabiye kalıplarıyla kestiğiniz meyveler veya sebzelerle yoğurdun üzerine gülen bir yüz yapın.
- Bandırmalık Yiyecekler: Yoğurdu bir dip sos gibi kullanın. Yanına ekmek çubukları (grissini), haşlanmış brokoli veya karnabahar parçaları koyarak yoğurda batırıp yemesini teşvik edin. Belki başta sadece yoğurdu yiyecektir ama bu, diğer yiyeceklere dokunması ve tanıması için ilk adımdır.
Aile Sofrasına Oturtun: Rol Model Olun
Çocuklar en iyi görerek ve taklit ederek öğrenirler. Sizin farklı yiyecekleri iştahla ve keyifle yediğinizi görmek, onun için en büyük teşviktir.
Mümkün olduğunca tüm aile bireyleriyle birlikte sofraya oturun. Yemek saatlerini telefon veya televizyondan uzak, keyifli bir sohbet ortamına dönüştürün. Onun tabağına koyduğunuz yiyeceklerden kendi tabağınıza da koyun ve "Mmm, bu havuç çok lezzetliymiş!" gibi olumlu ifadeler kullanın. Onun yemeğiyle ilgili yorum yapmaktan kaçının, sadece kendi yemeğinizin tadını çıkarın. Zamanla merak edip denemek isteyecektir.
Sabırlı ve Tutarlı Olun
Bu süreç bir gecede değişmeyecek. Bir yiyeceği çocuğunuzun kabul etmesi için 10-15 kez farklı zamanlarda ve farklı şekillerde sunmanız gerekebilir. Bir gün reddettiği bir yiyeceği, bir hafta sonra keyifle yiyebilir.
- Pes Etmeyin: Brokoliyi reddetti mi? Birkaç gün sonra haşlamak yerine fırında pişirip tekrar teklif edin. Veya çorbasının içine çok az katın.
- Küçük Başlayın: Tabağını doldurmak yerine, denemesini istediğiniz yiyecekten sadece bir bezelye tanesi kadar koyun. Bu, onun için daha az korkutucu olacaktır.
- İyi Günleri Takdir Edin: Yeni bir şey denediğinde veya yoğurttan başka bir şey yediğinde, abartılı tepkiler yerine "Bugün köfteden yediğini gördüm, afiyet olsun" gibi sakin ve pozitif bir geri bildirimde bulunun.
Tutarlılık, sabrın en iyi dostudur. Bugün pes edip sadece yoğurt verirseniz, yarın başka bir şey denemesi için bir sebebi kalmayabilir.
Ne Zaman Bir Uzmana Danışmalısınız?
Tüm bu çabalarınıza rağmen durum ilerlemiyorsa veya çocuğunuzun sağlığıyla ilgili endişeleriniz varsa, bir uzmana danışmaktan asla çekinmeyin. Seçici yeme davranışı bazen altta yatan tıbbi bir sorunun veya duyusal hassasiyetin belirtisi olabilir.
Doktorunuza veya bir beslenme uzmanına gitmeden önce şu detayları gözlemleyip not almanız faydalı olacaktır:
- Yemek Günlüğü: Son 1-2 hafta boyunca çocuğunuzun ne yediğini, ne kadar yediğini ve hangi saatlerde yediğini not alın. Sıvı alımını da (su, süt) ekleyin.
- Büyüme Takibi: Kilosunda bir düşüş veya gelişim eğrisinde bir duraklama olup olmadığını takip edin.
- Genel Durumu: Enerji seviyesi normal mi, yoksa sürekli yorgun ve halsiz mi?
- Sindirim Sistemi: Kabızlık, ishal veya gaz gibi sorunlar yaşıyor mu?
- Davranışsal Gözlemler: Yemek sırasında öğürme, yutkunma zorluğu, belirli dokulara karşı aşırı tepki gibi durumlar var mı?
Aşağıdaki durumlarda mutlaka bir çocuk doktoruna başvurun:
- Çocuğunuz kilo kaybediyorsa veya yaşına göre gelişim göstermiyorsa.
- Sürekli halsiz, solgun ve enerjisiz görünüyorsa.
- Sadece yoğurdu değil, neredeyse tüm katı gıdaları reddediyorsa.
- Yutkunurken zorlanıyor veya sık sık öğürüyorsa.
- Bu durum bir aydan uzun süredir devam ediyor ve hiçbir ilerleme kaydedemiyorsanız.
- Ve en önemlisi, annelik içgüdüleriniz size bir şeylerin yolunda gitmediğini söylüyorsa.
Unutmayın sevgili anne, bu zorlu bir maraton, kısa bir koşu değil. Kendinize karşı şefkatli olun. Mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Çocuğunuza sevgiyle ve sabırla yaklaştığınız sürece, bu dönemi de birlikte aşacaksınız. Bugün tabağında kalan o sebze parçaları, yarın keyifle yiyeceği bir yemeğin ilk adımı olabilir.
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.
Güncel Kalın
Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.