Bebeğiniz Yabancılardan Korkuyorsa: Yabancılama Dönemi
Yazan Momy App | Yayın tarihi 24 Ağustos 2025

Harika bir anne-bebek dergisindeymişsiniz gibi hissedeceğiniz, içinizi rahatlatacak o yazıya hoş geldiniz! Daha dün herkese gülücükler saçan bebeğiniz, bugün en sevdiğiniz arkadaşınızı ya da uzun zamandır görmediğiniz bir akrabanızı görünce ağlama krizine mi giriyor? Yabancı bir yüzle karşılaştığında korkuyla size mi yapışıyor? Panik yapmayın sevgili anneler, yalnız değilsiniz. Bebeğiniz büyük ihtimalle gelişiminin en doğal ve en sağlıklı basamaklarından birini tırmanıyor: Yabancılama dönemi!
Gelin, bu dönemi birlikte anlayalım ve minik yavrunuza en doğru şekilde nasıl destek olabileceğinizi keşfedelim.
Yabancılama Dönemi (Yabancı Korkusu) Nedir?
Yabancılama dönemi, adından da anlaşılacağı gibi, bebeğinizin tanıdığı yüzler ile tanımadığı yüzleri ayırt etmeye başlamasıyla ortaya çıkan ve yabancılara karşı korku, endişe veya güvensizlik göstermesi durumudur. Bu, bebeğinizin "asosyal" veya "utangaç" olduğu anlamına gelmez. Tam tersine, bu durum onun zihinsel ve duygusal gelişiminin ne kadar sağlıklı ilerlediğinin en tatlı kanıtlarından biridir.
Bu korkunun temelinde aslında çok güçlü bir sevgi ve güven yatar. Bebeğiniz artık sizinle, yani birincil bakım verenleriyle (anne, baba veya sürekli ilgilenen kişi) arasında sarsılmaz bir bağ kurmuştur. Sizin yüzünüz, kokunuz ve sesiniz onun için "güvenli liman" demektir. Tanımadığı bir kişi ise bu güvenli limanın dışında, bilinmez biridir. İşte bu ayrımı yapabilme becerisi, bu dönemin temelini oluşturur. Kısacası, bebeğiniz sizi o kadar iyi tanıyor ve size o kadar güveniyor ki, sizin dışınızdakilere karşı temkinli yaklaşıyor. Bu, onun hayatta kalma içgüdüsünün ve bilişsel yeteneklerinin geliştiğini gösteren önemli bir kilometre taşıdır.
Bebekler Ne Zaman Yabancılardan Korkmaya Başlar?
Her bebek biriciktir ve gelişim takvimi kendine özgüdür. Ancak genel olarak yabancılama dönemi, bebeklerin 6 ila 8. ayları arasında kendini göstermeye başlar. Bu korku, genellikle 8 ila 10. aylar arasında zirveye ulaşır ve 18-24 aya kadar zaman zaman dalgalanmalarla devam edebilir.
Bu dönem, genellikle bebeklerin "nesne devamlılığını" kavramaya başladığı zamanla da örtüşür. Yani, bir nesnenin veya kişinin görüş alanından çıktığında yok olmadığını anlarlar. Bu da, siz odadan çıktığınızda sizin hâlâ var olduğunuzu ama yanlarında olmadığınızı fark etmelerine ve bu durumun ayrılık kaygısını tetiklemesine neden olabilir. Yabancı korkusu ve ayrılık kaygısı genellikle el ele ilerleyen iki gelişimsel süreçtir.
Bazı bebekler bu dönemi çok yoğun yaşarken, bazıları daha hafif atlatabilir. Bebeğinizin mizacı, ne kadar sık farklı insanlarla bir araya geldiği gibi faktörler bu sürecin yoğunluğunu etkileyebilir.
Yabancılama Döneminin Belirtileri Nelerdir?
Bebeğinizin yabancılama döneminde olduğunu gösteren bazı tipik davranışlar şunlardır:
- Ağlama ve Huzursuzluk: Tanımadığı biri yaklaştığında, ona dokunduğunda veya onunla konuştuğunda aniden ağlamaya başlayabilir.
- Size Sıkıca Sarılma: Korktuğu anda bir ahtapot gibi size yapışabilir, bacaklarınıza veya kollarınıza sıkıca sarılabilir.
- Yüzünü Gizleme: Yüzünü göğsünüze veya omzunuza gömerek yabancıyla göz temasından kaçınabilir.
- Donuk ve Ciddi Bakışlar: Hiç tepki vermeden, gözlerini kocaman açarak yabancıya endişeyle bakabilir.
- Başkası Tarafından Kucağa Alınmayı Reddetme: Sizin dışınızda kimsenin kucağına gitmek istemeyebilir, hatta gitmemek için kendini geriye atabilir.
- Nadiren Gördüğü Tanıdıklara Bile Tepki Verme: Uzun zamandır görmediği büyükanne veya dedesine bile sanki bir yabancıymış gibi tepki gösterebilir. Bu durum, kişisel algılanmamalıdır; bebeğinizin hafızası henüz o yüzü "güvenli" olarak kodlamamış olabilir.
Bu Süreçte Bebeğinize Nasıl Destek Olabilirsiniz?
Bu hassas dönemde en büyük göreviniz, bebeğinizin güvenli limanı olduğunuzu ona hissettirmektir. Atacağınız sevgi dolu ve sabırlı adımlarla bu süreci onun için çok daha kolay bir hale getirebilirsiniz.
- Sakin Kalın ve Güven Aşılayın: Unutmayın, bebeğiniz sizin duygularınızı bir ayna gibi yansıtır. Siz gergin veya endişeli olursanız, o da ortamda bir tehlike olduğunu düşünür. Sakin bir ses tonuyla "Her şey yolunda, annen/baban burada. Güvendesin," gibi cümleler kurarak ona güvende olduğunu hissettirin.
- Asla Zorlamayın: Bu en önemli kuraldır. Bebeğinizi istemediği halde bir başkasının kucağına vermeye asla zorlamayın. Bu, onun korkusunu pekiştirmekten ve size olan güvenini sarsmaktan başka bir işe yaramaz.
- Güvenli Kucağınızda Tanıştırın: Yeni biriyle tanıştırırken bebeğinizi kucağınızda tutun. Bırakın yeni kişiyi önce sizin güvenli alanınızdan gözlemlesin. Misafirinizden bebeğinize yavaşça, yumuşak bir ses tonuyla ve biraz mesafeli bir şekilde yaklaşmasını rica edin.
- Yavaş ve Dolaylı İletişim Kurun: Gelen misafiriniz, doğrudan bebeğinizle iletişim kurmak yerine önce sizinle sohbet edebilir. Bebeğiniz, sizin o kişiyle olan rahat ve pozitif etkileşiminizi gördükçe zamanla o kişinin de "güvenli" olduğuna ikna olabilir. Misafiriniz, bebeğinizin ilgisini bir oyuncakla çekmeyi de deneyebilir.
- Duygularını Onaylayın ve İsimlendirin: Onun hislerini küçümsemeyin. "Evet, teyzeyi tanımıyorsun, o yüzden biraz endişelenmiş olabilirsin. Bu çok normal," gibi cümlelerle duygularını anladığınızı belli edin. Bu, onun kendini anlaşılmış hissetmesini sağlar.
- Misafirlerinizi Önceden Bilgilendirin: Eve misafir davet edecekseniz veya bir yere misafirliğe gidecekseniz, oradakileri bebeğinizin durumu hakkında nazikçe bilgilendirin. "Bebeğimiz şu sıralar yeni yüzlere alışmakta biraz zorlanıyor, lütfen üzerine gitmeden, yavaşça yaklaşır mısınız?" demek herkesin işini kolaylaştırır.
Ebeveynlerin Yapmaması Gerekenler
Bu süreçte iyi niyetle yapılan bazı hatalar, durumu daha da zorlaştırabilir. İşte kaçınmanız gerekenler:
- Bebeğinizi Etiketlemekten Kaçının: "Benimki çok utangaç," "Hiç kimseye gitmez," gibi etiketler kullanmayın. Bu, geçici bir gelişim dönemidir, kalıcı bir kişilik özelliği değil.
- Duygularını Görmezden Gelmeyin: "Aman ne var bunda korkacak!" veya "Ağlama, ayıp!" gibi cümleler kurarak onun gerçek korkusunu hafife almayın. Onun için o an hissettiği korku çok gerçektir.
- Başkaları Adına Özür Dilemeyin: Bebeğinizin davranışı için sürekli özür dilemek zorunda değilsiniz. "Kusura bakmayın, bugün huyu üstünde," demek yerine, durumu sakince "Şu an bir yabancılama döneminden geçiyoruz, yeni insanlara alışması biraz zaman alıyor," diyerek açıklayabilirsiniz.
- Sosyal Hayattan Elinizi Çekmeyin: Bebeğiniz ağlıyor diye kendinizi tamamen eve kapatmayın. Bu ne size ne de ona iyi gelir. Sadece sosyal etkileşimlerinizi daha kontrollü ve bebeğinizin konforunu ön planda tutarak planlayın. Parkta diğer insanları uzaktan izlemek bile onun için iyi bir alıştırma olabilir.
Sevgili anneler, unutmayın ki yabancılama dönemi, bebeğinizin sağlıklı bir bağ kurduğunun ve dünyayı anlamlandırmaya başladığının en güzel işaretlerinden biridir. Sabır, anlayış ve bolca şefkatle bu dönemi de birlikte aşacaksınız. Çok yakında minik yavrunuz yine o cıvıl cıvıl haliyle etrafına gülücükler saçmaya devam edecek. Bu sürecin keyfini çıkarın, çünkü bu onun ne kadar büyüdüğünü ve sizi ne kadar çok sevdiğini gösteriyor
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.
Güncel Kalın
Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.