Anne Karnında Plasentanın Yerleşim Şekilleri ve Olası Riskler

Yazan Momy App | Yayın tarihi 18 Eylül 2025

Anne Karnında Plasentanın Yerleşim Şekilleri ve Olası Riskler

Hamilelik, her anı merak ve heyecan dolu bir bekleyiş... Bu süreçte bebeğinizin sağlığıyla ilgili her detayı öğrenmek istemeniz çok doğal. Ultrason sırasında doktorunuzun "plasenta önde" ya da "arkada" gibi ifadeleri, aklınızda birçok soru işareti bırakabilir. "Bu normal mi?", "Bebeğim için bir risk oluşturur mu?" gibi endişeler yaşayabilirsiniz. Gelin, bu mucizevi organ olan plasentanın anne karnındaki yolculuğuna birlikte göz atalım, yerleşim şekillerini ve ne anlama geldiklerini tüm detaylarıyla anlayalım.

Plasenta Nedir ve Görevi Nelerdir?

Plasentayı, bebeğinizin 9 ay boyunca anne karnındaki yaşam destek ünitesi olarak düşünebilirsiniz. Hamilelik için özel olarak oluşan bu geçici organ, göbek kordonu aracılığıyla bebeğinize bağlanır ve hayati görevler üstlenir:

  • Beslenme ve Oksijen: Sizin kan dolaşımınızdan aldığı oksijen ve besinleri bebeğinize taşır.
  • Atıkların Uzaklaştırılması: Bebeğinizin kanındaki karbondioksit gibi atık ürünleri alarak sizin kan dolaşımınıza aktarır ve vücudunuzdan atılmasını sağlar.
  • Hormon Üretimi: Hamileliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için gerekli olan progesteron ve HCG gibi önemli hormonları salgılar.
  • Koruma Kalkanı: Bebeğinizi bazı enfeksiyonlara ve zararlı maddelere karşı koruyan bir bariyer görevi görür.

Kısacası plasenta, bebeğinizin anne karnında sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için gereken her şeyi sağlayan muhteşem bir yapıdır.

Plasentanın Normal Yerleşim Şekilleri (Anterior, Posterior, Fundal)

Plasenta, döllenmiş yumurtanın rahim duvarına tutunduğu yerde gelişir. Rahim içindeki konumu, genellikle bir sağlık sorunu belirtisi değildir ve çoğu zaman hamileliğin seyrini etkilemez. En sık karşılaşılan normal yerleşim şekilleri şunlardır:

  • Posterior (Arka Duvar): Plasentanın rahminizin sırtınıza bakan arka duvarına yerleşmesidir. Bu en yaygın ve aslında en ideal kabul edilen pozisyonlardan biridir. Bebeğin hareketlerini daha erken ve net bir şekilde hissetmenize olanak tanıyabilir.
  • Anterior (Ön Duvar): Plasentanın rahminizin karın duvarınıza bakan ön kısmına yerleşmesidir. Bu da oldukça yaygın ve tamamen normal bir durumdur. Plasenta sizinle bebeğiniz arasında bir yastık görevi gördüğü için, bebeğinizin tekmelerini biraz daha geç veya daha hafif hissedebilirsiniz. Endişelenmeyin, bu bebeğinizin daha az hareketli olduğu anlamına gelmez, sadece hareketleri emen bir katman daha vardır.
  • Fundal (Tepede): Plasentanın rahmin en üst kısmına, yani tepeye yerleşmesidir. Bu da sorunsuz bir yerleşim şeklidir.
  • Lateral (Yan Duvar): Plasentanın rahmin sağ veya sol yan duvarına yerleşmesidir. Bu da normal kabul edilir.

Bu pozisyonların hiçbiri, tek başına ne sizin ne de bebeğiniz için bir risk oluşturur. Önemli olan, plasentanın rahim ağzından (serviks) ne kadar uzakta olduğudur.

Riskli Durum: Plasenta Previa Nedir?

Gebeliklerin küçük bir kısmında, plasenta rahmin alt kısmına, rahim ağzına çok yakın veya tam üzerine yerleşebilir. Bu duruma Plasenta Previa adı verilir. Rahim ağzı, bebeğin doğum sırasında rahimden çıkacağı yoldur. Plasentanın bu yolu kapatması, özellikle doğum sırasında ciddi kanamalara yol açabileceği için riskli kabul edilir.

Ancak burada derin bir nefes alın: Erken gebelik haftalarında (örneğin 20. hafta detaylı ultrasonunda) plasentanın aşağıda yerleşmiş olması oldukça sık görülür. Rahim, hamilelik ilerledikçe bir balon gibi büyür. Bu büyüme sırasında rahmin alt kısmı yukarı doğru esnedikçe, plasenta da genellikle onunla birlikte yukarı çekilir ve rahim ağzından uzaklaşır. Bu duruma "plasental migrasyon" denir. Yani, erken teşhis edilen birçok plasenta previa vakası, doğum zamanı yaklaştıkça kendiliğinden düzelir.

Plasenta Previa'nın Çeşitleri ve Anlamları

Doktorunuz, plasentanın rahim ağzını ne derecede kapattığına göre durumu sınıflandıracaktır:

  • Total (Tam) Previa: Plasenta, rahim ağzının iç deliğini tamamen kapatmıştır. Bu durumda normal doğum mümkün değildir, çünkü bebek plasentadan önce çıkamaz ve bu durum aşırı kanamaya neden olur.
  • Parsiyel (Kısmi) Previa: Plasenta, rahim ağzının sadece bir kısmını kapatır.
  • Marjinal Previa: Plasenta, rahim ağzının kenarına kadar ulaşır ancak üzerini kapatmaz.
  • Aşağı Yerleşimli (Low-Lying) Plasenta: Plasenta rahmin alt segmentindedir ve rahim ağzına 2 cm'den daha yakındır, ancak kenarına değmez.

Bu sınıflandırma, doktorunuzun hamileliğinizi nasıl takip edeceğini ve doğum planınızı nasıl yapacağını belirlemede kritik rol oynar.

Plasenta Yerleşim Anomalilerinin Neden Olabileceği Sorunlar

Plasenta previa'nın en belirgin ve önemli riski, hamileliğin ilerleyen dönemlerinde (genellikle 2. veya 3. trimesterde) görülebilen ağrısız, parlak kırmızı vajinal kanamadır. Bu kanama aniden başlayabilir ve hafif lekelenmeden şiddetli kanamaya kadar değişebilir.

Diğer potansiyel riskler şunlardır:

  • Erken Doğum (Preterm Eylem): Şiddetli kanama, rahmin kasılmasına ve erken doğumun başlamasına neden olabilir.
  • Sezaryen Gerekliliği: Bebek ve annenin sağlığını korumak için, özellikle total ve parsiyel previa durumlarında, planlı sezaryen en güvenli doğum yöntemidir.
  • Anemi: Tekrarlayan kanamalar annede kansızlığa yol açabilir.
  • Plasenta Akreata: Nadir görülen ancak ciddi bir durumdur. Plasentanın rahim duvarına anormal derecede derin yapışmasıdır ve doğum sonrası ayrılmasını zorlaştırarak şiddetli kanamaya neden olabilir. Bu risk, daha önce sezaryen geçirmiş ve plasenta previası olan kadınlarda daha yüksektir.

Teşhis ve Takip Süreci Nasıl İşler?

Plasenta previa tanısı genellikle rutin gebelik ultrasonları sırasında, özellikle de 20-22. haftalar arasında yapılan detaylı ultrason (anomali taraması) ile konulur.

Eğer doktorunuz plasentanızın aşağıda yerleştiğini tespit ederse, panik yapmanıza gerek yok. Süreç şu şekilde işleyecektir:

  1. Takip: Doktorunuz, plasentanın yukarı çıkıp çıkmadığını görmek için ilerleyen haftalarda (genellikle 28-32. haftalar arası) tekrar ultrason kontrolleri planlayacaktır.
  2. Önlemler: Tanı konulduktan sonra, doktorunuz kanama riskini en aza indirmek için bazı önerilerde bulunabilir:
    • Pelvik İstirahat: Cinsel ilişkiden kaçınmak, vajinal muayene yaptırmamak ve ağır egzersizlerden uzak durmak anlamına gelir.
    • Aktivite Kısıtlaması: Ağır kaldırmaktan, yoğun ev işlerinden ve sizi yoracak her türlü aktiviteden kaçınmanız istenebilir. Bazı ciddi vakalarda yatak istirahati önerilebilir.
    • Acil Durum Planı: Herhangi bir kanama durumunda ne yapacağınızı, hangi hastaneye gideceğinizi ve kime haber vereceğinizi önceden planlayın.

Doktorunuza Hangi Bilgileri Vermelisiniz?

Eğer plasenta previa tanınız varsa, aşağıdaki durumlarla karşılaştığınızda vakit kaybetmeden doktorunuzu bilgilendirmeli veya en yakın acil servise başvurmalısınız:

  • Her Türlü Vajinal Kanama: Miktarı ne olursa olsun (lekelenme veya yoğun kanama), rengi (parlak kırmızı, kahverengi), pıhtı içerip içermediği gibi detayları aktarın.
  • Kasılmalar veya Kramplar: Düzenli veya düzensiz rahim kasılmaları hissederseniz mutlaka bildirin.
  • Baş Dönmesi, Baygınlık Hissi: Kan kaybına bağlı belirtiler olabilir.

Plasenta yerleşimiyle ilgili bir tanı almak endişe verici olabilir. Ancak unutmayın ki modern tıp ve düzenli takip sayesinde, plasenta previa gibi durumlar başarıyla yönetilebilmektedir. En önemli gücünüz, doktorunuzla kuracağınız açık iletişim ve onun tavsiyelerine harfiyen uymanızdır. Bu süreçte bedeninizi dinlemek, kendinize iyi bakmak ve stresi yönetmek, hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için atacağınız en değerli adımlardır. Sağlıkla ve sevgiyle kalın

Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Daha fazlası için Sorumluluk Reddi Beyanı sayfamızı okuyun.

Güncel Kalın

Hamilelik yolculuğunuz için en yeni makaleleri, ipuçlarını ve kaynakları e-posta kutunuza alın.

Anne Karnında Plasentanın Yerleşim Şekilleri ve Olası Riskler | Momy