2 Aylık Bebek Neden Sürekli Ağlar? Sakinleştirme Yöntemleri

Minicik bedeniyle hayatınıza giren bebeğinizin gözyaşları, bir anne olarak kalbinizi en çok sızlatan şeylerden biridir. Hele ki o ağlamalar hiç bitmeyecek gibi geliyorsa, kendinizi çaresiz ve yorgun hissetmeniz çok doğal. Unutmayın, bu yolda yalnız değilsiniz. Henüz 2 aylık olan bebeğinizin dünyayla iletişim kurma yolu ağlamaktır ve bu dönemde sık sık ağlaması oldukça normaldir. Gelin, bu minik fısıltıların dilini birlikte çözelim ve bebeğinizi sakinleştirmenin yollarını keşfedelim.

Bebekler Neden Ağlar? İletişim Kurma Yöntemleri

Ağlamak, bebeğinizin size bir şeyler anlatma biçimidir. Karnının acıktığını, uykusunun geldiğini, altının kirlendiğini ya da sadece sizin sıcaklığınıza ve güven veren kokunuza ihtiyaç duyduğunu bu yolla ifade eder. İlk başta tüm ağlamalar aynı gibi gelse de, zamanla bebeğinizin farklı ihtiyaçları için farklı tonlarda ve şiddette ağladığını fark etmeye başlayacaksınız. Bu, sizin ve bebeğiniz arasında gelişen o eşsiz bağın ilk adımlarından biridir. Onun dilini çözmeye başladıkça, ihtiyaçlarına daha hızlı cevap verebilir ve kendinizi daha yetkin hissedebilirsiniz. Sabırlı olun, her geçen gün bebeğinizi daha iyi tanıyacaksınız.

2 Aylık Bebek Ağlamasının Başlıca Nedenleri: Açlık, Gaz ve Uyku

2 aylık bir bebeğin dünyası temel ihtiyaçlar etrafında döner. Sürekli gibi görünen ağlamaların arkasında genellikle şu üç temel neden yatar:

• Açlık: Bebeklerin midesi çok küçüktür ve anne sütü/mama çok hızlı sindirilir. Bu nedenle sık sık acıkırlar. Bebeğiniz ağlamadan önce size açlık sinyalleri gönderebilir. Ellerini ağzına götürmesi, aranması, emme hareketleri yapması gibi işaretleri takip ederek ağlama krizini başlamadan önleyebilirsiniz. Genellikle beslendikten sonra sakinleşip rahatlayan bir bebek, muhtemelen aç olduğu için ağlıyordur.

• Gaz Sancısı: Bebeklerin sindirim sistemi henüz tam olarak olgunlaşmamıştır. Beslenme sırasında hava yutmaları da eklenince, gaz sancıları kaçınılmaz olabilir. Gaz sancısı nedeniyle ağlayan bir bebek genellikle bacaklarını karnına doğru çeker, yüzü kızarır ve acı çektiği belli olan bir sesle ağlar. Bebeğinizin gazını çıkarmasına yardımcı olmak için her beslenme sonrası sırtına hafifçe vurarak gazını çıkarmasını sağlayabilir, bacaklarına bisiklet çevirme hareketi yaptırabilir veya karnına saat yönünde nazikçe masaj yapabilirsiniz.

• Uyku ve Yorgunluk: "Ama daha yeni uyandı, nasıl yorulur?" diye düşünebilirsiniz. Oysa 2 aylık bir bebek çok çabuk yorulur ve uyarılır. Uykusu gelen bebek huysuzlaşır ve ağlamaya başlar. Esnemesi, gözlerini ovuşturması, boşluğa dalgın dalgın bakması gibi uyku sinyallerini gördüğünüzde, onu uyutmak için sakin bir ortama götürmek en doğrusudur. Aşırı yorulan bir bebeği sakinleştirip uyutmak daha da zorlaşabilir.

Bunların yanı sıra, altının kirli olması, ortamın çok sıcak ya da çok soğuk olması, üzerindeki kıyafetlerin rahatsız etmesi veya sadece kucak ve şefkat istemesi de ağlama nedenleri arasında sayılabilir.

Kolik Nedir? Bebeğinizin Kolik Olduğunu Nasıl Anlarsınız?

Eğer bebeğinizin tüm temel ihtiyaçlarını karşıladığınızdan emin olduğunuz halde, teselli edilemez bir şekilde ve saatlerce ağlıyorsa, aklınıza "kolik" ihtimali gelebilir. Kolik bir hastalık değil, sağlıklı bebeklerde görülen ve nedeni tam olarak anlaşılamayan şiddetli ağlama nöbetleridir. Genellikle "3’ler kuralı" ile tanımlanır:

• Günde en az 3 saat süren ağlama.
• Haftada en az 3 gün tekrarlanan ağlama.
• En az 3 hafta boyunca devam eden ağlama nöbetleri.

Kolik ağlaması, normal ağlamadan farklıdır. Daha şiddetli, tiz ve acı doludur. Bebek genellikle akşam saatlerinde, günün aynı zamanlarında ağlamaya başlar. Bu sırada yüzü kızarır, yumruklarını sıkar, bacaklarını karnına çeker ve vücudu gerginleşir. Ne yaparsanız yapın sakinleşmez. Bu durum ebeveynler için son derece yıpratıcı olsa da, unutmayın ki kolik geçici bir durumdur ve genellikle bebek 3-4 aylık olduğunda kendiliğinden ortadan kalkar. Bebeğinizin sağlığına bir zararı yoktur.

Ağlayan Bebeği Sakinleştirmek İçin Etkili Yöntemler

Bebeğinizin ağlamaları karşısında çaresiz hissettiğinizde, onu rahatlatmak için deneyebileceğiniz pek çok yöntem var. Unutmayın, her bebek farklıdır; biri için işe yarayan yöntem diğeri için yaramayabilir. Sabırla deneyerek bebeğinizin neye en iyi tepki verdiğini bulabilirsiniz.

1. Ten Tene Temas: Bebeğinizi sadece bezi kalacak şekilde soyun ve kendi çıplak göğsünüze yatırın. Kalp atışlarınızı duymak, sıcaklığınızı ve kokunuzu hissetmek ona anne karnındaki güvenli ortamı hatırlatır ve mucizevi bir şekilde sakinleşmesini sağlayabilir.
2. Kundak Yapmak: Bebeği sıkı ama nazikçe bir battaniyeye sarmak, ona anne karnındaki sıkı ve güvenli hissi verir. Bu, ani irkilmelerini (moro refleksi) de engelleyerek daha uzun süre ve huzurlu uyumasına yardımcı olabilir.
3. Beyaz Gürültü (White Noise): Anne karnındaki seslere benzeyen monoton sesler bebekleri rahatlatır. Elektrik süpürgesi, fön makinesi sesi veya telefonunuza indirebileceğiniz beyaz gürültü uygulamaları işe yarayabilir. "Şşşş" diye kulağına uzun ve sürekli bir sesle fısıldamak da aynı etkiyi yaratır.
4. Ritmik Hareketler: Anne karnındaki salınımı taklit eden hareketler bebekler için çok yatıştırıcıdır. Onu kucağınıza alıp yavaşça sallanabilir, bir pilates topu üzerinde zıplayabilir veya pusetle evin içinde ya da dışarıda kısa bir gezintiye çıkabilirsiniz. Arabayla kısa bir tur atmak da birçok bebek için sihirli bir çözümdür.
5. Sıcak Bir Banyo: Ilık su, gergin kasları gevşetir ve bebeğinizi rahatlatır. Banyo sonrası yapacağınız nazik bir masaj da onu sakinleştirebilir.
6. Emme Refleksini Kullanmak: Emmek, bebekler için doğal bir sakinleştiricidir. Karnı toksa bile emzik verebilir veya temiz parmağınızı emmesine izin verebilirsiniz.

Ebeveyn Olarak Kendinize Nasıl İyi Bakarsınız?

Sürekli ağlayan bir bebeğe bakmak fiziksel olduğu kadar zihinsel olarak da inanılmaz derecede yorucudur. Bebeğinize iyi bakabilmeniz için önce kendinize iyi bakmanız gerektiğini asla unutmayın.

• Yardım İsteyin: Eşinizden, ailenizden veya bir arkadaşınızdan yardım istemekten çekinmeyin. Sadece 15-20 dakikalığına bile bebeği bir başkasına devredip bir duş almak, bir kahve içmek veya sadece sessiz bir odada oturmak size inanılmaz iyi gelecektir.
• Mola Verin: Bebeğinizin tüm ihtiyaçları karşılanmışsa (karnı tok, altı temiz) ve güvenli bir yerdeyse (beşiği gibi), ağlarken onu 5-10 dakikalığına yalnız bırakıp başka bir odaya geçmekte bir sakınca yoktur. Derin bir nefes alın, kendinizi toparlayın ve sonra bebeğinizin yanına daha sakin bir şekilde dönün.
• Mükemmel Olmak Zorunda Değilsiniz: Bazen sinirlenmeniz, bunalmanız, ağlamak istemeniz çok normal. Bu sizi kötü bir anne yapmaz, sadece yorgun bir insan yapar. Kendinize karşı şefkatli olun.
• Uyuyun: "Bebek uyurken sen de uyu" klişesi doğrudur. Ev işleri bekleyebilir. Önceliğiniz dinlenmek olmalı.

Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekir?

Çoğu zaman bebek ağlaması normal gelişim sürecinin bir parçası olsa da, bazı durumlar tıbbi bir sorunun işareti olabilir. Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız. Bu durumlarda doktora giderken durumu net anlatabilmek için gözlemlerinizi not almanız faydalı olacaktır: Ağlama ne zaman başlıyor, ne kadar sürüyor, bebeğin ateşi var mı, beslenmesinde veya dışkısında bir değişiklik gözlemlediniz mi?

Aşağıdaki durumlarda mutlaka doktorunuzu arayın:

• Ateş: 2-3 aylıktan küçük bir bebekte 38°C ve üzeri ateş acil bir durumdur.
• Beslenmeyi Reddetme: Bebeğiniz normalde yediği gibi beslenmeyi reddediyor, memeyi veya biberonu itiyorsa.
• Sürekli Kusma: Özellikle fışkırır tarzda (projektil) kusuyorsa veya kusmuğu yeşil/sarı renkteyse.
• Aşırı Halsizlik ve Uyku Hali: Bebeğiniz normalden çok daha uykuluysa, uyandırmakta zorlanıyorsanız veya tepkisiz görünüyorsa.
• Nefes Alma Güçlüğü: Hırıltılı solunum, hızlı nefes alıp verme veya nefes alırken zorlanma belirtileri varsa.
• Dehidrasyon (Sıvı Kaybı) Belirtileri: Günde 6'dan az ıslak bez, gözyaşı olmadan ağlama, ağız kuruluğu, bıngıldağının çökük olması.
• İçgüdüleriniz: En önemlisi, bir anne olarak içgüdülerinize güvenin. Bebeğinizin ağlamasının "normal" olmadığını, bir şeylerin yolunda gitmediğini hissediyorsanız, tereddüt etmeden profesyonel yardım alın.